MİLANO TASARIM HAFTASI 2023 REHBERİ

Yılın en güzel zamanı 18-23 Nisan Milano Tasarım Haftası geldi çattı! Gezilmesi gereken sergiler hakkında küçük bir rehber hazırladım. Bir de yıllardır kendim için oluşturduğum, tavsiye isteyenlerle de paylaştığım tasarım haftası haritasını bu sefer herkese açtım (linki aşağıya bırakıyorum). Şimdi gelelim bu hafta fuar alanında, dışında, şehirde, kıyıda köşede bizi kayda değer neler bekliyor, bakalım.

Salone del Mobile.Milano: Kültürel diyaloglara açık bir fuar alanı düzenlemesi

Maria Porro, Salone del Mobile direktörü olduktan sonra getirdiği vizyon yadsınamaz. Bu yıl, eski düzenini terk ederek yeniden uyarlanan bir fuar alanı bizi bekliyor. Bu uyarlamada sergi alanları yanı sıra kültürel diyaloglara zemin hazırlayacak kent dokusuna uygun plaza, kitap mağazası gibi bir takım mekansal yenilikler var. Tüm bu yeniliklerin arkasında yatan isimler ise ​​Formafantasma, Beppe Finessi ve Lombardini22.

Fuarın en önemli bölümü, 4 yıllık kış uykusundan uyanan Euroluce. “Işıkların Şehri” konseptiyle aydınlatma tasarımındaki son trend ve teknolojileri göreceğiz. Burada altını çizeceğim isimler Flos, Louis Poulsen, Foscarini, Luceplan, Artemide gibi dev aydınlatma firmaları. Geçen yıl Palazzo Serbelloni’de stüdyosunun 20 yılını kutlayan Tom Dixon da uzun aradan sonra fuar alanına dönüyor ve “Choice” teması altında hazırladığı yeni koleksiyonunu tanıtıyor.

Esther Patterson – glowbule
Fotoğraf: Gavin Repton

Mobilya tasarımı, çalışma alanı tasarımı ve gelecek vaad eden genç tasarımcıların bulunduğu SaloneSatellite ise fuarın her yıl olmazsa olmazları. Klasikler arasında Kartell, Alessi, de Padova, Edra, Ghidini 1961, Cappellini, Poltrona Frau, Knoll‘da yeni ne var ne yok bakmalı. Ancak fuar alanına gitmeyeceksiniz bu markaların şehirdeki showroom’larını da ziyaret edebilirsiniz.

SaloneSatellite ise fuarın sönmeyen yıldızı. Satellite programı, genç yetenekleri basında tanıtmayı ve üretici firmalarla buluşturup endüstride kalıcı olmalarını hedefliyor. Haliyle fuarın en yenilikçi ve yaratıcı işlerini burada bulmak mümkün.

Adam Nathaniel Furman
Fotoğraf: Gareth Gardner

Fuorisalone: Şehirde festival

Milano Tasarım Haftası’nı eşsiz kılan özelliklerden biri, zamanında fuarın uzantısı olarak başlayıp şimdi fuardan daha gözde olan şehir etkinlikleri ve sergileri. Şehir firma-tasarımcı işbirlikleri, bağımsız tasarımcı ve kolektiflerin işleriyle dolu. Yıllar içerisinde bölgelerin popülerliğinde iniş çıkışlar olsa da Brera ve Tortona yine büyük yükü omuzlayan bölgeler. Bir de bu yıl beşincisi düzenlenecek gezici platform Alcova var ki tüm gözlerin yine orada olacağına eminim.

Fotoğraf: Chiara Venegoni

Brera’nin kilit sokağı Via Solferino’da her zamanki gibi Boffi, Salvatori, Dimore Galeri, Missoni Home ve Alpi mevcut. Etrafta Moroso, Ginori 1735’e gidebilir, Hermès’in La Pelota’daki zanaat işlerine hayran kalabilirsiniz. Japon tasarım stüdyosu Nendo da bu yıl Brera’da; Daniel Arsham işbirliğinde stüdyonun ikonik tasarımları yeniden yorumlanıyor.

Tortona bölgesinde ise hareketli sokaklar Via Tortona, Via Savona ve Via Bergognone. Son yıllarda eski popülerliği bir nebze azalan Tortona, bu yıl Ikea’nın 80. yılını kutlayan sergiyle bence eski görkemine kavuşabilir. Kutlama programı özel konuğu ise Annie Leibovitz. Tortona’dayken David Chipperfield’ın işlerini görmek için Via Vigevano’ya doğru yürüyebilirsiniz.

Fotoğraf: Federico Floriani

Valentina Ciuffi ve Joseph Grima küratörlüğünde beşincisi düzenlenecek olan bağımsız tasarımcıların gezici platformu Alcova, bu yıl eski Porta Vittoria mezbahasında yer alacak. Geçen yıl kullanım dışı bir askeri hastanede olması gerek askeri giriş çıkış kurallarıyla gerek erlerin aldıkları talimatların dışına çıkamamasıyla kendini hissettirmişti. Tasarım kültürünü şekillendiren yüzlerce işin yer aldığı Alcova’da dünyanın dört bir yanından katılan tasarımcı, firma, galeri, kültür endüstrisi ve okul işbirliklerini görmek mümkün.

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Prada Frames’in ikinci sempozyumu yine Formafantasma küratörlüğünde “Materials in Flux” temasında gerçekleşecek. Tim Ingold, Hans Ulrich Obrust gibi isimleri bir araya getiren sempozyum 17-19 Nisan’da Teatro Filodrammatici’de gerçekleşecek.

Yine geçen yıl ilki açılan Dropcity – Centrale, Milano tren garında bir kültür merkezi olarak bu yıl da açık olacak. Andrea Caputo’nun tasarladığı mekan “Prepper’s Pantry: Objects that Save Lives” sergisine ve atölyelere ev sahipliği yapacak.

Triennale Milano’da tasarım haftasına özel Güney Kore, Japonya, Çek Cumhuriyeti ve Özbekistan’ı temsil edecek galeri ve vakıfların sergileri olacak. Hollanda tasarımının kültürel mirası Droog stüdyoya adanmış “Droog30. Design or Non-Design?” sergisi ise 1993’ten beri stüdyonun Milano’daki ilk gün yüzüne çıkışı. Halihazırda Triennale’deyken mekanın 15 Nisan’da açılacak olan yeni kalıcı sergisi İtalyan Tasarım Müzesi’ni de gezebilir, bir taşla iki kuş vurabilirsiniz.

Milano Tasarım Haftası’nın güzel yanlarından biri de özel sarayların sergilere ev sahipliği yapması ve tasarım severlerin ziyaretine açılması. Kohler, banyo koleksiyonundaki sanatçı işbirliklerini ilk defa Palazzo Del Senato’da tanıtacak.

Jamie Hayon
Fotoğraf: Lladró
1. Fotoğraf: Lladró
2. Fotoğraf: Cualiti Studio

Palazzo Litta’da ise Michelangelo Vakfı’nın tasarım ve zanaatkarlığı eğlenceli objeler bağlamında bir araya getirdiği Doppia Firma sergisi olacak. Luca Nichetto, Pierre Marie, Chris Wolston, Supertoys Supertoys, Adam Nathaniel Furman, Jaime Hayón, Jean Blanchaer ve daha pek çok tasarımcının işlerini göreceğiz.

Design Variations bu yıl üç farklı yere dağılmış: Milano Filoloji Derneği, Palazzo Visconti ve Marchiondi Spagliardi Enstitüsü. Milano Filoloji Derneği’nde mekana özgü tasarımlarla “Breath” sergisi var. Milano’nun bence en güzel sarayı Palazzo Visconti’nin Rococo stili odalarında “Material Variations” sergisi ise bizi tasarımda malzeme kullanımı üzerine bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yıl sergi alanlarına bir ilk daha katılıyor; Vittoriano Viganò’nun brütalist şaheseri Marchiondi Spagliardi Enstitüsü. Üçlemenin son halkası “Reforming Future” sergisi için ilk defa tasarım ve mimarlık dünyasına kapılarını açacak olan bina şehrin bir hayli uzağında kalıyor. Yine de mimari açıdan görmeye değeceğini düşünüyorum.

 Hazır merkezden çıkmışken ilgimi çeken ama biraz uzakta bir sergiden daha bahsedeceğim. Tarihi tenis kulübü Milano Bonacossa’da Cristina Celestino’nun mekan ve tenis üzerinden yorumladığı tasarımlarını “Clay Court Club” sergisini görebilirsiniz.

Tenisten yüzmeye atlıyorum ve Milano’nun 1930’larda yapılmış lidosu (halka açık yüzme havuzu) Bagni Misterioside Gubi’nin yeni bahçe mobilyası koleksiyonunu ve firmanın ikonik tasarımlarını görmenin kayda değer olacağını düşünüyorum.

Fotoğraf: Chiara Venegoni

Festival alanına dönüşen şehirde binlerce tasarımın yanı sıra çeşitli etkinliklerle yeme-içme ve sosyal ortama da doyacaksınız. Yine de hatırlatmakta fayda var ki her şeyi görmek mümkün değil ama olan biteni kaçırma korkusunun sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Arada durup dolce far niente ayarına geçmeyi unutmayın. Gidecek olanlara dolu dolu bir tasarım haftası diliyorum, belki karşılaşırız!

Milano Tasarım Haftası Haritası: https://goo.gl/maps/Uu83fKPG4KP5D98B9