Mimarlık stüdyosu Rex, New York’taki Dünya Ticaret Merkezi bölgesinde gündüzleri katı, geceleri ise yarı saydam görünen göz alıcı mermerle kaplı Perelman Gösteri Sanatları Merkezi’ni tamamladı. Kübik yapı, iç mekanın yeniden yapılandırılabilir olması ve mermerin gizleyici etkisi nedeniyle gökdelenler arasında ‘gizemli bir kutu’ izlenimi veriyor. Bütüncül simetrik bir desen oluşturacak şekilde yerleştirilen ince mermer paneller, gündüzleri iç mekana doğal ışığın geçmesine izin veriyor, geceleri ise kehribar renginde parlayan bir etki yaratıyor. Perelman Gösteri Sanatları Merkezi’nin aydınlatma tasarımı ile dikkat çeken restoran ve lobi alanı Rockwell Group imzası taşıyor.
Projenin yapım sürecinde birçok zorlayıcı faktör bulunuyor. Yapının yakınında bulunan 11 Eylül Anıtı’na herhangi bir ticari faaliyet gösterilmemesi gerekliliği, gösteri sanatları merkezinin renk ve formuyla alana saygılı duruşu ile sağlanmış.
Bununla birlikte yapının dört katlı şehir altyapısının üzerinde yer alması sebebiyle ana mekanlar, sokak seviyesinden yaklaşık 6,5 metre yukarıya kaldırılmış ve dışarıdan mermer yapının altında siyah bir kaide ile belirginleştirilmiş. Bu, aynı zamanda dramatik konsollu girişi de tanımlıyor.
Mimarlık stüdyosu için başlangıçta alan için planlanan ve iptal edilen Frank Gehry’nin binasından kalan mevcut temel de tasarımı sınırlandırmış. Bu nedenle yerin altındaki tüm altyapı Frank Gehry’nin tasarımındaki yedi taşıyıcı kolona göre inşa edilmiş.
Yerin altındaki alanın yetersizliği nedeniyle mimarlık stüdyosu, lobiyi en alt kata, sahne arkası tesislerini ikinci kata ve performans alanlarını da en üst kata yerleştirmiş. Rockwell Group imzalı lobi ve restoran alanı, cam cephesiyle yapının mermer panellerini görüş açısına alıyor.
Her iki tarafı camla lamine edilmiş ve yalıtımlı paneller halinde imal edilmiş ince damarlı Portekiz mermeri levhalardan oluşan cephe, binanın enerji performansını korurken doğal ışığın mekana nüfuz etmesine izin veriyor.
Binanın performans alanı katı, çevresinde sirkülasyon alanları bulunan haç biçiminde düzenlenmiş farklı büyüklüklerde üç tiyatro içeriyor. Tiyatroları sirkülasyona ve birbirlerine açan dört devasa giyotin duvar, sökülebilir balkonlar ve yeniden yapılandırılabilir zemin ve oturma düzeni kombinasyonu, performanslar için altmış iki farklı konfigürasyona olanak tanıyor. Rex’in kurucu müdürü Joshua Ramus şu sözlerle açıklama yapıyor; “Oditoryumlar kutu içinde kutu şeklinde inşa edildi. Kelimenin tam anlamıyla binanın geri kalanına bağlı değiller. Hem binadan hem birbirlerinden izole edilmişler – böylece eş zamanlı performanslar yapılabilir.”
Proje Yılı: 2023
Lokasyon: New York, Amerika Birleşik Devletleri
Mimar: REX
Restoran ve lobi tasarımcısı: Rockwell Group
Fotoğraflar: Iwan Baan, George Etheredge
Kaynaklar: dezeen.com, nytimes.com