Son altmış yılın en etkili ve tanınmış mimarlarından Frank Gehry, 96 yaşında hayatını kaybetti. Gehry, mimarlıkta simetri, düzen ve işlevsellik gibi yerleşik kurallara meydan okuyan dekonstrüktivizm akımının öncülerinden biri olarak tanındı. Malzeme ve formu parçalayarak yeniden kurgulayan yaklaşımıyla, geleneksel mimari anlayışa cesur bir alternatif sundu.
1929 yılında Toronto’da doğan ve kariyerine Los Angeles’ta başlayan mimar, Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde mimarlık öğrenimi gördükten sonra Harvard Üniversitesi Tasarım Yüksekokulu’nda okudu ve 1962’de Los Angeles’ta kendi mimarlık ofisi Gehry Partners’ı kurdu. 1978’de Santa Monica’daki mütevazı evini kontrplak, oluklu metal ve tel örgü kullanarak yenilemesiyle bağımsız tasarım sesini duyurdu. Bu proje, erken dönem dekonstrüktivizmin mihenk taşlarından biri olarak kabul edildi.

Eserleri arasında en bilineni, 1997’de tamamlanan Guggenheim Bilbao Müzesi oldu. Dalgalı titanyum panellerle kaplı ve geniş eğrisel formlardan oluşan yapı, İspanya’nın Bask Bölgesi’ndeki Bilbao kentinin silüetini dönüştürerek dünya çapında ün kazandı. Guggenheim’ın başarısı, kültürel mimarinin kentsel dönüşümü ve ekonomik canlanmayı tetikleyebileceğini gösteren ve literatüre “Bilbao Etkisi” olarak giren olguyu ortaya çıkardı.

Takip eden yıllarda Gehry, Los Angeles’taki Walt Disney Konser Salonu, Paris’teki Louis Vuitton Vakfı, Almanya’daki Vitra Tasarım Müzesi ve Prag’daki Dans Eden Ev gibi pek çok ikonik yapı tasarlayarak geç 20. yüzyıl ve erken 21. yüzyıl mimarlığına damgasını vurdu.


Gehry’nin ofisi, karmaşık eğrisel geometrilerin inşasını mümkün kılan gelişmiş dijital modelleme yazılımlarını mimarlık pratiğine erken entegre eden ekiplerden biri olarak dünya çapında tasarım ve yapım süreçlerini etkiledi.


Kariyeri boyunca sayısız ödülle onurlandırılan Gehry, 1989’da Pritzker Mimarlık Ödülü’nü, 2000’de RIBA Kraliyet Altın Madalyası’nı ve 2016’da ABD Başkanlık Özgürlük Madalyası’nı aldı. 90’lı yaşlarına dek aktif olarak çalışmaya devam eden mimar, müzelerden konser salonlarına ve akademik kurumlardan kentsel tasarım projelerine uzanan geniş bir yelpazede eserler vermeyi sürdürdü.
Gehry’nin mirası, heykelsi yapılarının ötesinde; mimarlığa sınır tanımayan bir bakış kazandırdığı nesillerde yaşamaya devam edecek.







Yorum Yazın!