İsviçre’nin Basel kentinde bulunan Fondation Beyeler, çağdaş sanatın sembol isimlerinden Yayoi Kusama’nın yetmiş yılı aşan üretimini bir araya getiren kapsamlı bir retrospektife ev sahipliği yapıyor. Sanatçı ve stüdyosu ile iş birliği içinde hazırlanan ve küratörlüğünü Mouna Mekouar ile Charlotte Sarrazin’in üstlendiği sergi, Kusama’nın erken dönem suluboya resimlerinden anıtsal enstalasyonlarına uzanan geniş bir seçki sunarak izleyiciyi sanatçının süreklilik, tekrar ve mekânsal derinlik üzerine kurulu estetik dünyasına davet ediyor. İsviçre’de gerçekleştirilen ilk Kusama kişisel sergisi olma özelliğini taşıyan retrospektif, 12 Ekim 2025 – 25 Ocak 2026 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.

Sergi, Kusama’nın üretimini farklı dönemleri ve ölçekleri yan yana getirerek kapsamlı bir tarihsel çerçevede aktarıyor. 1950’lerde Japonya’da gerçekleştirdiği nadir çalışmalarla başlayan akış, New York’taki avant-garde dönemine ve güncel enstalasyonlara uzanıyor. Sergi, müzenin on galerisini ve çevredeki parkı kapsayarak Renzo Piano’nun tasarladığı yapıyı mekânsal bir deneyim alanına dönüştürüyor.


Ziyaretçileri ağırlayan en güçlü unsurlardan biri, serginin duyusal ve mekânsal etkisini artıran enstalasyonlar. Kusama’nın sanat tarihinde ikonikleşmiş Infinity Mirror Rooms serisine ait yeni çalışması ve 1960’lardan itibaren performans ve kamusal alan müdahalelerinde yer alan Narcissus Garden, seçkinin önemli parçaları arasında bulunuyor. Aynalar, ışık, küreler ve tekrarlayan formlar aracılığıyla izleyicinin kendi varlığıyla çoğalan mekânsal deneyim, yalnızca bakılan değil, içine girilen bir atmosfer yaratıyor.

Aynı zamanda sergi, Fondation Beyeler’in Museum Ludwig (Köln) ve Stedelijk Museum (Amsterdam) ile ortaklaşa yürüttüğü uluslararası iş birliğinin ilk durağı niteliğinde. Avrupa’da daha önce hiç sergilenmemiş 130’dan fazla eserin dahil edilmesi, Kusama’nın üretimini farklı kuşaklara yeniden tanıtma hedefini güçlendiriyor.

YAYOI KUSAMA HAKKINDA
1929’da Matsumoto’da doğan Yayoi Kusama, çağdaş sanatın en etkili ve disiplinlerarası çalışan isimlerinden biri. Resim, heykel, performans, enstalasyon, moda ve edebiyata uzanan üretimi, tekrarlayan motifler, mekânsal algı oyunları ve sonsuzluk fikrine odaklanan karakteristik bir görsel dil oluşturuyor. 1950’lerin sonunda New York’ta avant-garde sahnesinin önemli aktörlerinden biri olan Kusama, 1970’lerde Japonya’ya dönüşünün ardından uluslararası sanat dünyasındaki varlığını daha da güçlendirdi. “Infinity Mirror Rooms” serisi, dünya çapında milyonlarca ziyaretçiyi çeken ikonik eserler arasında yer alıyor.
Fotoğraflar: Mark Niedermann





















Yorum Yazın!