Refik Anadol’un iklim değişikliği gibi günümüzün en kritik sorunlarından birini ele alan eseri “Glacier Dreams”, 18 Ocak 2025 itibariyle Kunsthaus Zürih’in kalıcı koleksiyonunda yerini aldı.
Julius Baer’in sanat, bilim ve teknolojiyi buluşturan NEXT girişimi kapsamında hayata geçirilen “Glacier Dreams”, çok duyulu bir yapay zekâ eseri. İzlanda, Grönland ve Antarktika’daki buzullara ait verileri kullanarak oluşturulan eser, Dünya’daki buzulların güzelliğini ve kırılganlığını çarpıcı bir şekilde görselleştiriyor. Anadol’un eseri dijital dönüşüm çağında, yapay zekâ ve büyük veriyi kullanarak çağdaş sanatın sınırlarını yeniden tanımlıyor.
Eser, Kunsthaus Zürich’te ziyaretçileri her yönden içine alan sürükleyici bir enstalasyon olarak sunuluyor. LED ekranlar ve aynalardan oluşan ve müze için özel olarak tasarlanmış küp yapı, dışarıdan bakıldığında tam bir heykel, içeriden bakıldığında ise sonsuz sürükleyici bir dijital oda.
Anadol’un çevrimiçi ve kurumsal arşivlerden 100 milyondan fazla görüntü ve İzlanda, Grönland ve Antarktika’daki buzullara ait 10 milyon görselle hazırladığı veri seti, bilimsel araştırmaların ötesine geçerek, buzulların kırılganlığını vurgulayan şiirsel bir görsel deneyim yaratıyor.
Anadol’un pikselleri, Kunsthaus’ta da sergilenen dünyaca ünlü nilüfer resimleriyle resim sanatında sürükleyici sanatı öngören Empresyonist Claude Monet’nin eserlerindeki boya damlalarını anımsatıyor. Refik Anadol, bu çalışmasında “data painting” (veri resimleme) adını verdiği bir teknik kullanmış. Bu yöntemle, resimlerin kuruyup sabitlenmesi yerine sürekli değişen bir akışta devam etmesi ve ziyaretçilerin sanatın tamamlanmış bir varlık olduğu fikrini sorgulaması amaçlanmış.
“Glacier Dreams”, yalnızca görsel bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel farkındalığı artırmayı hedefliyor. Görme, işitme ve koku duyularına hitap eden bu eser, sanatseverleri bedenleri ve zihinleriyle düşünmeye davet ediyor.
Kunsthaus Zürich Direktörü Ann Demeester, bu cömert bağış için Julius Baer’a teşekkürlerini ileterek, eserin müzenin kalıcı koleksiyona önemli bir katkı sağladığını belirtiyor.
Fotoğraflar: Franca Candrian, Kunsthaus Zürich
Yorum Yazın!