Kamusal alanlarda kentsel müdahaleler gerçekleştiren anonim sanat grubu Luzinterruptus, ocak ayında gerçekleşen Mumbai Kentsel Sanat Festivali’ne ‘The Plastic We Live With’ (Birlikte Yaşadığımız Plastik) isimli işini sergilemek üzere davet edildi. Çalışmanın amacı etrafımızı saran fazla plastiği grafiksel olarak göstermekti. Tükettiğimiz neredeyse her şeyin plastiğe sarılı olması ve bu derece ciddi bir plastik kullanımının en temel ihtiyaçlarımız olan suya ve havaya zarar vermesi sorununa vurgu yapıldı. Tüketimin boyutunu gözler önüne seren enstalasyon ile geri dönüşümün yeterli bir çözüm olmadığı ve plastik tüketimini acilen azaltmamız gerektiği mesajı verildi.
Hindistan Hükümeti kısa süre önce geri dönüştürülemeyen plastik poşetlerin kullanımını yasakladı. Luzinterruptus, Mumbai First ekibi aracılığıyla yaptığı bir kamu duyurusuyla 8 binden fazla eşya toplayarak bunları Evelyn Konukevi’nin ön cephesine yerleştirdi. Cephedeki her açıklığın plastik çöplerle doldurulduğu binada dışarıdan bakan kişiler için plastiğin binadan taştığı izlenimi yaratıldı. Geceleri ise içeriden aydınlatılan bina, zehirli bir plastik bitki örtüsüyle kaplanmış gibi sağlıksız görünüyordu.
Lüks bir semt olan Colaba’da konumlanan binanın çöpler ile doldurulmuş rahatsız edici cephesinin çevredeki temiz cepheler ile yarattığı kontrast enstalasyonu oldukça görünür ve dikkat çekici hale getirdi. Enstalasyon, sergilendiği 5 gün boyunca sokaktan geçenlere plastik kullanımı konusunda acil tedbir almamız gerektiği gerçeğini çarpıcı bir şekilde hatılattı.
Fotoğraflar: Ujwal Puri, luzinterruptus.com
Yorum Yazın!