Avrupa’nın en prestijli mimari ödüllerinden biri olan Mies van der Rohe Ödülü, bu yıl genç ve yenilikçi mimarlık stüdyolarına ev sahipliği yapıyor. Almanya’da bulunan Teknik Üniversite Braunschweig için hayata geçirilen ve ‘Study Pavilion’ olarak adlandırılan yapı, Gustav Düsing ve Max Hacke tarafından tasarlandı. Düsing ve Hacke, 2015 ve 2016 yıllarında kendi isimlerini taşıyan stüdyolarını kurarak, Mies van der Rohe Ödülü’nü kazanan en genç isimler olmayı başardılar. ‘EUmies Award’ olarak da bilinen ve iki senede bir sahiplerini bulan bu ödül, çağdaş mimariye önemli katkı sağladığı düşünülen yapıları ödüllendiriyor.
Study Pavilion, esnek çalışma ve sosyalleşme alanlarını içeren bir kampüs binası olarak tasarlandı. Çelik ve ahşabın birlikte kullanıldığı hibrit bir sisteme sahip olan pavilyon, sürdürülebilirlik kavramını sorgulayarak, çalışma, iş birliği ve topluluk etkinlikleri için davetkar ve eğlenceli bir ortam yaratmayı amaçlıyor.
Ödül duyurusuna göre, ‘Sürdürülebilirlik kavramının sınırlarını ve imgelerini sorgulayan, kusursuz ve özenle detaylandırılmış bir yapı olarak, Araştırma Pavilyonu, mimari bir fikri açıkça ele almış ve sınırlarını zorlamıştır. Bir bina olmaktan çok, esnek ve tekrar kullanılabilir bir ilkeyi teknolojik buluşlarla birleştiren, çok yönlü bir sistem olarak anlaşılabilir.’
Pavilyon, üç metreye 3 metrelik bir grid sistemde çelik ve ahşap malzeme ile oluşturulmuştur. Tamamen cam cephelerle kaplı olan yapı, zemin katında ve asma katta çalışma alanlarına sahiptir. Ses emici sarı perdeler, mekanları ayırmak için açılıp kapanabilir.
Teknik Üniversite Braunschweig’in öğrencileri için çalışma alanları içeren bu üniversite binası, 362 aday proje arasından seçildi. Finalistler arasında, İspanya’da bir okul, yenilenmiş bir 15. yüzyıl manastırı ve bir sanat galerisine dönüştürülen bir mezbaha gibi projeler yer alıyordu.
Study Pavilion’un yanı sıra, Mies van der Rohe Ödülü kapsamında, İspanyol stüdyo SUMA Arquitectura da, Barselona’daki Gabriel García Márquez Kütüphanesi tasarımıyla Emerging Architecture Prize’ın (Yükselen Mimarlık Ödülü) sahibi oldu.
Kütüphane, kenarları kırıklı geometrik bir forma sahip ve iç mekanı üçgen bir avlu etrafında düzenlenmiştir.
Ödül duyurusuna göre, ‘Kütüphane, şehrin ölçeğinde hareket ederek, mahalleyi dönüştürmeye katkıda bulunuyor ve yeni bir dış ve iç mekân olarak açılarak, komşulara ve vatandaşlara rahat öğrenme, ekip çalışması ve topluluk katılımı için konforlu ortamlar sağlıyor.’
Barselona’da 1988 yılında kurulan Mies van der Rohe Ödülü, Avrupa’daki en iyi mimari projeleri seçmek amacıyla kurulmuştur. Bu yılın jürisi, ‘Düşünce yapılarını ve politikalarını değiştirebilecek mimarlık anlayışının ve kapsayıcılığın önemini vurgulamak istediğini’ belirtti.
Bu yıl ödül kazanan projeler, mimarlıkta yenilikçi ve ilham verici çözümler sunarak, gelecek nesillere ilham vermeye devam ediyor.
Fotoğraflar: Leonhard Clemens (Study Pavilion), Jesús Granada (Gabriel García Márquez Kütüphanesi)
Yorum Yazın!