Kengo Kuma and Associates, Gaudi’nin Barselona’daki meşhur yapısı Casa Batlló için yeni merdiveni çevreleyen zincirlerle kaplı bir örtü tasarladı. Japon mimar Kengo Kuma’nın tasarımı, 1904 yılında ünlü Katalan mimar Antoni Gaudi tarafından tasarlanan ikonik evin kapsamlı bir şekilde yenilendiği projenin bir parçası olarak hayata geçirilmiş. Mimari müdahale, Casa Batlló deneyimini merkezine alan yeni serginin düşey sirkülasyonunun tasarımını oluşturuyor. Yeni merdiven, sekiz katı ve bodrumdaki kömür deposunda oluşturulan ek sergi alanlarını birbirine bağlıyor ve tasarım bu merdiveni çarpıcı bir anlayışla yeni bir deneyime dönüştürüyor. İspanyol firması Kriskadecor’dan temin edilen 164.000 metre alüminyum zincir kullanılarak oluşturulan parlak ve yansıtıcı yüzeyler Gaudi’nin ışık kullanımındaki ustalığına gönderme yapıyor. Tasarım, Gaudi’nin Casa Batlló’sunu evin renklerinden, malzemelerinden ve tarihsel boyutundan bağımsız olarak soyut bir şekilde yansıtmayı amaçlıyor.
Kuma tasarımını şu sözlerle açıklıyor: ‘Bu alanı, maddeselliği ile ışığı yakalayan ve bize tüm formlarında gösteren alüminyum bağlantılı perdelerle süslenmiş olarak hayal ettik: parlaklık, silüetler, gölgeler…Bu şekilde başka hiçbir malzeme kullanılmadan, kör kutunun ve merdivenin varlığını bu zincirlerle silerek sadece ışıktan söz edebiliyoruz.’
Normalde karanlık olan bu alanda tasarımcı Mario Nanni’nin kurguladığı ve tasarladığı aydınlatma sayesinde metal halkaların parlaklık etkileri artırılarak onlara daha yansıtıcı bir özellik kazandırılıyor. Metal perdenin desenini geliştirmek için kullanılan bilgisayar yazılımı, istenilen algının yakalanması için gerekli her zincirin konumunu ve uzunluğunu ortaya çıkarmış. Yeni erişime açılan bodrum katına inen merdivenin tasarımını Londra merkezli ofis Ancient & Modern gerçekleştirmiş. Gaudi’nin kendi mimari dilini anımsatacak çarpıcı bir form oluşturmak adına merdivenin alt bölümünde 13 ton cilalı siyah mermer kullanılmış.
Çatı yakınlarında perdeyi oluşturan alüminyumun daha açık tonları hakimken kömür sığınaklarına geldikçe malzeme mekanla bütünleşerek oldukça koyu bir hal alıyor. Mimar, bu geçişi çatıdaki parlak gökyüzünden kömür sığınaklarının siyahına doğru bir yolculuğa benzetiyor. Avludaki renk kullanımına gönderme yapan ışığın geçişi, yapıda aşağı yukarı hareket ederken ziyaretçilere eşlik eden sözsüz bir hikaye yaratıyor. Bu hikaye çatıdan, mahzenlere, gökten yere ve ışıktan gölgeye kadar sanki yapının kendi diliymiş gibi sadece ışıkla anlatılıyor.
Projede önemli noktalardan biri de tasarımcıların sesi ve gürültüyü nötrleyen bir çözüm arayışı içerisinde olması olmuş. Bu amaçla Montblanc şirketinin geliştirme ve inovasyon departmanı, zincirlerin üzerindeki tavanı kaplayarak gürültüyü başarılı bir şekilde önleyen yenilikçi akustik paneller yaratmış.
Yeni bodrum katı şimdilerde “10D Experience” olarak adlandırılan deneyimin bir parçasını oluşturan 2.000 m² ’lik ek sergi alanına ev sahipliği yapıyor. Görsel-işitsel yapımcı Miguel Alonso, Gaudi’nin çok katmanlı ve eşsiz zihnine bakış açısı kazandırma çabasının bir parçası olarak, mimarla ilgili fimleri gösteren 1000 ekranlı bir kubbeden oluşan ilgi çekici bir enstalasyon yaratmış. Ünlü Türk medya sanatçısı Refik Anadol da Gaudi ile ilgili görüntülerin ve verilerin yapay zeka kullanılarak kurgulandığı küp formlu bir enstalasyon hayata geçirmiş.
Proje Yılı: 2021
Lokasyon: Barselona, İspanya
Mimar: Kengo Kuma and Associates
Fotoğraflar: Jordi Anguera, Courtesy of Kriskadecor