Çanakkale Anten Kulesi

IND (Inter.National.Design) + Powerhouse 2014 yılında düzenlenen Çanakkale Anten Kulesi Yarışması’nda Sou Fujimoto Architects ve Snøhetta gibi önemli rakiplerini geride bırakarak kazanan tasarımın sahibi olmayı başardı. 100m yüksekliğindeki yapı Türkiye’de inşa edilen ilk karasal yayın kulesi olmasıyla dikkat çekiyor. Projede anten kulesi işlevine ek olarak sergi alanları, dinlenme bölümleri ve seyir alanları yer alıyor. Projenin tam anlamıyla faaliyete girmesinin ardından şehir için yeni bir kültürel simge haline gelmesi bekleniyor.

Yapıyı çevreleyen ormanla farklı ölçeklerde ilişkiler kurulan projede hakim olan dairesel form belirli bir noktada gökyüzüne doğru yükselerek oldukça etkileyici perspektifler sunuyor. Tasarımın ana stratejisi, ziyaretçi merkezini anten kulesinden olabildiğince ayırmak olmuş. Bu karar ziyaretçilerin ve çalışanların karşılaşabilecekleri herhangi bir radyasyon riskini ortadan kaldırmak adına alınmış. Bu doğrultuda optimum düzenlemenin araştırılması elde edilen formu etkileyen en önemli unsurlardan olmuş. Anten kulesi iki dikey formun birleşiminden oluşturulmuştur. Yerden oldukça yüksek bir seviyede birleşen bu iki kütle çevrenin nefes kesici manzarasının da kompozisyona dahil olmasıyla güçlü bir görsel kimlik kazanmıştır. Tasarım, bünyesinde barındırdığı farklı işlevleri devamlılığı olan tek bir döngüsel harekette çözümleyerek projenin bütünlük ve devamlılık algısını güçlendirmiştir.

Ana ziyaretçi rotası, altındaki ormanlık alana zarar vermemek adına zeminden yükseltilmiştir. Yükselen rota yaya yürüyüş yoluna, altında kalan bölümler de sergi mekanları ve servis alanları gibi kapalı alan gerektiren işlevlere ev sahipliği yapıyor. Dairesel formun oluşturduğu geniş orta bahçe ile ziyaretçilerin rotanın her noktasında hem çevrenin sunduğu panoramik manzarayı hem de bahçenin yarattığı samimi atmosferi deneyimleyebilmesi isteniyor. Yapının özgün formu ve karakteristik duruşu şehirden bakıldığında da oldukça şiirsel bir manzara sunuyor. Asıl işlevi göz önünde bulundurulunca bir altyapı projesi olan anten kulesi ortaya koyduğu mimari dil ile saklanmanın aksine öne çıkıyor. Bu doğrultuda tasarım, altyapı projelerinin de estetik elemanlar olarak özgün bir değere sahip olduğunu ve kültürel işlevler üstlenerek alışılagelmişten farklı bir bakış açısıyla ele alınabileceklerini gösteriyor.

21. yüzyıl bize teknolojinin ve doğanın yeni deneyimlere nasıl entegre olabileceğini yeniden düşünme şansı sunuyor. Çanakkale Anten Kulesi projesi de teknolojinin işin içine girmesiyle doğanın deneyiminin nasıl değişebileceğini ve ziyaretçileri fiziksel olarak radyasyondan korurken, deneyimlerinin kulenin büyüleyici yüksekliğinden faydalanarak nasıl artırılabileceğini araştırıyor. Ortaya çıkan tasarım ile arsanın ve birbirinden çok farklı işlevlerin gereklilikleri yerine getirilirken nasıl bir simge yaratılabilir sorusunun cevabı veriliyor.

Projenin Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı olan 2015 yılında tamamlanması bekleniyordu fakat inşaata 2016 yılında başlanabildi. Yapının açılışının bu yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülüyor.

 

Proje Yılı: 2016-2021
Lokasyon: Çanakkale, Türkiye
Mimar: IND (Inter.National.Design), Powerhouse Company
Görseller: MIR, Onur Can Tepe, Courtesy of IND + Powerhouse Company
İnşaat Danışmanı: ABT+INTAC
Peyzaj Tasarım: Hugo Sanchez Paisaje + Entorno Taller de Paisaje + LOOP Design

Kaynak: internationaldesign.nl, designboom.com, archdaily.com, metalocus.es