Floransa ve Siena arasında yer alan Antinori Şaraphanesi Toskana bölgesinin eşsiz manzarasına sahiptir. 2012 yılında Archea Associati tarafından tasarlanan projede peyzaj ve doğa en önemli elemanlar olarak karşımıza çıkıyor. Şarap üretiminin gerçekleştirildiği yerin kültürel ve sosyal değerlerine bir gönderme yaparak, mimari aracılığıyla peyzajın ve çevrenin iyileştirilmesi hedeflenmiş. 50.000 m2’lik yapının ana formu bulunduğu yamacın kıvrımlarıyla birleştirilerek doğa ile bir bütün olarak algılanması sağlanmış. Yapının tamamen tarım alanlarıyla kaplanmış kademeli çatısını bölen iki büyük açıklık ise projenin dışarıdan varlığını belli eden nadir unsurlardan biri olmuş.
Şaraphanenin iç mekanları iki ana kattan oluşturulmuş. Alt katlar depolama alanlarına ve şarap üretiminin gerçekleştirildiği bölümlere ev sahipliği yaparken, üst kat ise müze, kütüphane, oditoryum gibi kültürel fonksiyonlar barındırmaktadır. Üst katlarda aynı zamanda ziyaretçilerin şarap tadımı ve alışveriş yapabilecekleri mekanlar da yer almaktadır. Yapı şarap üretimine odaklansa da sunduğu eşsiz mimari özellikleri ve atmosferiyle ziyaretçilere çok farklı deneyimler yaşatmayı hedeflemektedir.
Yapının karakterini oluşturan büyük dairesel açıklıklar doğal ışığı binanın en alt noktalarına kadar taşıyabilmek için yapı boyunca devam etmektedir. Dairesel boşluklardan içeri süzülen ışık bodrum kata kadar ilerlerken, temas ettiği yüzeylerde ışık yansımaları yaratmaktadır. Bu büyük dairesel boşluklardan birinde yapının en etkileyici bölümlerinden olan büyük spiral merdiven yer alır. Bodrum kat ile terası bağlayan bu heykelsi merdiven koyu renk malzemesinin ağırlığı ve akıcı formu ile çarpıcı bir kontrast oluşturur.
Yapının yüksek terakota tavanlara sahip mahzenleri üç sıra halinde düzenlenmiş. Karanlık ve ritmik tonozların oluşturduğu çarpıcı atmosferiyle şaraphanenin kalbi olan bu mahzenler malzemenin yekpare kullanımı ile birlikte farklı bir estetik boyut kazanmış. Yapının en can alıcı mekanlarından olan bu bölüm, şarabın yavaş olgunlaşması için gereken iklimi sağlayabilmek adına gizlenmek durumunda kalmış.
İhtiyaçlar doğrultusunda sabit bir iç mekan iklimi sağlamak için doğal bir yalıtım malzemesi olarak toprak tercih edilmiş. Doğayla olan ilişki işlevsel yönde de yapının tasarımına yön veren unsurlardan olmuş. Binanın kesiti üzümlerin varış noktasından fermantasyon tanklarına doğal bir eğimle inebilecekleri şekilde oluşturulmuş. Yaya hareketi de ürünlerin hareketinin tersi yönde olacak şekilde planlanmış. Yapının konumu yüzünden ziyaretçiler tarafından genel ulaşım özel araçlarla sağlanıyormuş. Park alanlarından bağlara ve şaraphaneye ulaşmak için bir rampadan çıkan ziyaretçiler buradan da üretim alanları, müze ve oditoryumun bulunduğu katlara ulaşabiliyorlar. Oldukça mütevazı olan yapı, ince düşünülmüş detayları, malzeme tercihleri ve barındırdığı hakim toprak tonlarıyla içinde bulunduğu çevrenin doğal güzelliğine iltifatta bulunuyor.
Proje Yılı: 2012
Lokasyon: Bargino, İtalya
Mimar: Archea Associati
Fotoğraflar: Pietro Savorelli, Leonardo Finotti
Kaynak: archdaily.com, dezeen.com
Yorum Yazın!