Tarsus Amerikan Koleji ve Sağlık Eğitim Vakfı’nın uzun yıllardır kullanmakta olduğu tarihi binalarla çevrili kampüsü genişletmek adına Erginoğlu & Çalışlar tarafından tasarlanan yeni kampüs 2014 yılında hayata geçirildi. Projenin yer aldığı Tarsus ilçesi tarihi çok eskilere dayanan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir bölgedir. Saint Paul Kilisesi, Saint Paul Kuyusu, tarihi Roma Yolu, Roma Hamamı, Kleopatra Kapısı gibi birçok önemli tarihi yapı da yine bu bölgede yer almaktadır. Erginoğlu & Çalışlar bu yeni kampüsü tasarlarken bölgenin bu eşsiz tarihi dokusundan ve Tarsus Amerikan Koleji’nin mevcut kampüsünden ilham almış. Yeni yapının çevredeki tarihi dokuyla uyum ve ilişki içerisinde olması projenin çıkış noktalarından biri olmuş. Bu doğrultuda Saint Paul Kilisesi ve Ulu Cami ile kampüs arasında çeşitli noktalarda görsel bağlar kurulmuş.
Eğitim binası (3600m2), yurt binası (3520m2) ve çok amaçlı kullanımların olduğu bir bina (5250m2) olmak üzere toplamda 3 bloktan oluşan yeni kampüs, mevcut kampüsün önünden geçen yolun tam karşısında konumlandırılmış. Bir avlu oluşturacak şekilde konumlandırılan binaların yerleşimi tarihi Sadık Paşa Konağı’nın da bu avluyu çevreleyen yapılardan biriymiş gibi algılanmasını sağlamış. Sadık Paşa Konağı da ileride kütüphaneye dönüştürülmek üzere planlanmış ve projelendirilmiş.
İki kampüs bir yol ile ayrılsa da okul binalarının bir bütün olarak algılanması tasarımı yönlendiren önemli bir nokta olmuş. Tasarım aşamasında kampüsleri ayıran yolun ileri bir tarihte yayalaştırılması kararlaştırılarak, iki kampüsün hem görsel hem de fiziksel olarak daha iyi bir ilişki kurabilmesi amaçlanmış. Geçtiğimiz sene bu karar gerçekleştirilmiş ve aradaki yol araç kullanımına kapatılmıştır. Bu karar hem öğrencilerin kampüsler arası sirkülasyonunu rahatlatmış hem de yıllar boyunca birçok değişiklik geçirmiş olan bu tarihi okulun bir bütün olarak algılanmasına olanak sağlamıştır.
Çukurova Bölgesi’nin en sıcak noktalarından olan Tarsus’ta yazları oldukça sıcak geçmektedir. Kışları ise ortalama en düşük sıcaklık 7 derece civarındaymış. Yılın büyük bölümünde sıcaklığın bunaltıcı seviyelerde seyrettiği düşünülünce yapının asıl iklimlendirme ihtiyacı soğutma üzerine yoğunlaşmış. Yapıya kimliğini kazandıran unsurlardan biri olan modern, lineer cepheye sıcaklığı kontrol etmek adına belirli açılarla güneş kırıcılar yerleştirilmiş. Peyzajda tercih edilen ağaçların yerleşimi ve bina boyunca devam eden saçaklar da yine yüksek sıcaklık ile mücadele etmek için alınan kararlardan bazılarıymış.
Sürdürülebilirlik başından itibaren bu proje için önemli bir kavram olmuş. Tasarım kararları yapay iklimlendirmeye olabildiğince az gerek duyulması üzerine yoğunlaşsa da bu ölçekte bir okul binasının enerji ihtiyacının oldukça fazla olması kaçınılmaz bir durumdur. Bölgenin güneşli gün sayısı göz önünde bulundurulunca da bu enerjinin bir kısmının güneşten karşılanabilmesi adına çatıların güneye bakan yüzeylerine güneş panelleri yerleştirilmiş. Aktif olarak kullanılacak sınıflar kuzeyden gelen doğal ışığa göre konumlandırılırken, güney ışığına maruz kalan bölgeler paneller ile gölgelendirilerek koridor olarak planlanmış.
Tarsus Amerikan Koleji’nin mevcut kampüsü muazzam güzelliktedir. Tarihi ve modern yapıların bir arada bulunduğu kampüsün öğrencilerine ve çalışanlarına sunduğu atmosfer kelimlerle anlatılamayacak kadar eşsizdir. Mevcut kampüse girdiğinizde sizi karşılayan tarihi Stickler binası hem bölgenin hem de kampüsün simgesi haline gelmiştir. Benim de yıllarımı geçirdiğim bu kampüse yeni bir bölüm yapılacağını duyduğumda açıkçası heyecanlanmış fakat böylesine herkesin sevdiği ve alıştığı bu kampüsün ahengini bozabilir düşüncesiyle de biraz çekinmiştim. Erginoğlu & Çalışlar’ın projesini yerinde gidip gördüğümde ise çevresine saygılı ve iyi düşünülmüş tasarımın bulunduğu bölgeyi ne kadar geliştirebileceğini ve ileriye taşıyabileceğini bir kez daha anladım. Sakin ama ritmik tek renk cephesi, öne çıkmayan, rol çalmayan fakat oldukça etkileyici duruşuyla alıştığımız TAC Kampüsü’nde sanki yıllardır eksik olan bölüm tamamlanmış gibiydi. Kampüsü genişleten ve uzun süredir ihtiyaç duyulan birçok fonksiyona ev sahipliği yapan bu yeni kampüs yıllarca otopark olarak kullanılan ve ıssızlaşan bölgeye anlam ve kimlik kazandırmıştı.
Proje Yılı: 2014
Lokasyon: Tarsus, Türkiye
Mimar: Erginoğlu & Çalışlar
Fotoğraflar: Cemal Emden
Kaynak: ecarh.com, archdaily.com
Yorum Yazın!