Thomas Heatherwick’in meşhur yapısı Vessel’ın art arda gerçekleşen intihar vakaları nedeniyle kapanmasının üstünden 2 sene geçmesine rağmen yapı halen mimarlık dünyasının gündeminde. Mimarlık yazarı, editör ve küratör Matt Shaw Dezeen’e bu olaylı yapının sorunlarını değerlendirirken ilginç bir benzetmede bulunuyor: ‘Geçen hafta New Jersey’den bir otobüsle New York Şehri’ne Manhattan’ın Batı Yakası’nın silüetini gören bir manzara eşliğinde geldim. Gizemli bir parlama beni rahatsız etti ve gözlerimi ayarladıkça, Vessel’ı tanıdım – Thomas Heatherwick’in Hudson Yards’taki 200 milyon dolarlık merdiveni. Fark ettim ki o görünüm Manhattan’ın giriş kapısı ve Vessel, 21. yüzyılın New York Şehri’nin simgesidir.’
‘Bu büyük ve utanç verici başarısızlık, en azından bir miktar topluluk geri bildirimi ile kolayca önlenebilirdi.’
Shaw, Vessel’ın kötü gidişatının kamusal sürecin eksikliğine dayandırılabileceğini söylüyor ve ekliyor: ‘Özel mülkiyet üzerine inşa edilen Vessel, herhangi bir tasarım inceleme sürecine tabi tutulmadı. Tek bir müşteri ve tek bir tasarımcı. Bu büyük ve utanç verici başarısızlık, en azından bir miktar topluluk geri bildirimi ile kolayca önlenebilirdi. En azından birisi intihar risklerini belirtirdi, 2016’da bunları öngören eski Architect’s Newspaper yardımcı editörlerinden Audrey Wachs gibi. Heatherwick bir çözüm geliştirebilirdi. Bunun yerine, Vessel sadece 30 ay içinde açıklandı ve inşa edildi. Tamamlandığında halkın çoğunlukla yapıyla alay etmesi şaşırtıcı değildi. 2013’te, Heatherwick Hudson Yards geliştiricisi Stephen Ross tarafından desteklenen beş tasarımcılı bir yarışmayı kazandı ve tasarım, 2016’da kapalı kapılar ardında tanıtıldı.
Shaw birçok başarılı kentsel projenin ortak noktasının da kamusal süreçten faydalanmış olmaları olduğunu belirtiyor. Örnek olarak da Brooklyn’de, neredeyse 300 kadar toplantının ardından yaklaşık on yıl süren bir süreç sonucunda, tamamen halk finansmanıyla desteklenen Brooklyn Köprü Parkı’nı veriyor (BBP). Parkın halk tarafından beğeniyle karşılanması da katılımcı sürecin başarısını kanıtlıyor. BBP tasarımcısı Michael Van Valkenburgh Shaw’a proje ile ilgili ‘Öğrenme, hüsran ve sonunda uzlaşmaya varan verimli anlaşmazlık, hepsi harika olan kamusal sürecin bir parçasıdır’ diye belirtmiş. ‘İnsanların parkta sevdikleri birçok şey, o süreçte başlayan fikirlerden türetilmiştir.’
Heatherwick’in böylesine önemli bir lokasyonda yer alan proje için neden benzer bir şey önermediği konusu bilinmiyor. Shaw bunu şaşırtıcı bulmuyor ve konu hakkındaki açıklaması da şöyle: ‘Muhtemelen sadece Santiago Calatrava’nın ardından en çok felaketle sonuçlanan projeye sahip. İkisi de nasıl oluyorsa saf zengin insanları büyük ölçekli, yüksek profilli yapılar tasarlamaları için ikna edebiliyorlar. Medya da kısmen suçlanabilir, zira Heatherwick’i sürekli olarak Da Vinci ve Willy Wonka ile kıyaslayan ve onu ‘saç tasarımcısı Vidal Sassoon’a özel bir ödül verdiği’ için öven şişirilmiş yazılar yazmaya devam ediyor.’
‘Vessel şehre hiçbir şey geri vermiyor, sadece ondan alıyor’
Shaw yazısında Vessel’ı ‘Ölümümüze tırmanan bir spirale dönüşmüş kapitalizm kültü.’ metaforu olarak gördüğünü açıklıyor ve ekliyor: ‘Ancak gerçek daha sıkıcıdır: Vessel, bize vampirvari ultra-zenginlerin ve kar amaçlı geliştiricilerinin kamusal alan ve kamusal sanatı nasıl kötü yaptıklarını gösterir. Üstten aşağıya ve alttan yukarıya bir geri bildirim döngüsü olmalıdır.’ Shaw Vessel hakkında tüm bunları söylerken bireysel dehayı ve risk almayı da şeytanlaştırmamamız gerektiğini not düşüyor.
Kaynak: dezeen.com
Fotoğraf: Michael Moran
Yorum Yazın!