Rally Festivali: Açık ve Etkileşimli Bir Sahne Deneyimi

Londra’nın Southwark Park’ında gerçekleşen Rally Festivali, geleneksel festival sahnelerinin tek yönlü izleme düzenini terk eden, daha açık ve etkileşimli bir sahne tasarımıyla dikkat çekti. Cake Architecture tarafından tasarlanan bu sahne, sanatçı ve izleyici arasındaki fiziksel sınırları en aza indirerek, sahneyi bir performans alanı olduğu kadar bir mekansal deneyime dönüştürüyor. Modüler bir iskele sistemi ile kurulan bu yapı, saydam fiberglas panellerle kaplanarak festivalin “kendin yap” ruhunu yansıtan bir estetik oluşturuyor.

Agnes olarak adlandırılan bu sahne, adını Amerikalı soyut ressam Agnes Martin’den alıp onun çalışmalarına referansla büyük bir tuval hissi yaratmayı hedefliyor. 40 metre uzunluğunda ve 7 metre yüksekliğinde olan sahne, ince ve uzun yapısıyla bir açık hava kulübü atmosferi oluşturuyor. Sahne, merkeze yerleştirilmiş bir DJ kabini ve iki yanında yükseltilmiş platformlarla, izleyicilere sanatçıyı her yönden izleme imkanı sunuyor.

Bu tasarım, geleneksel festival sahnelerinden farklı olarak tek yönlü bir izleme deneyimi yerine mekanın içindeymiş hissi veren bir kurguyla planlanmış. Southwark Park’taki alanın kısıtlı fiziksel koşulları ve bölgedeki tarihi Dilston Galerisi’nin mekansal düzeni de sahnenin uzun ve dar formunun ilhamlarından birisi. Böylece, izleyicileri çevreleyen bir alan yaratılarak müziğin daha yoğun bir şekilde hissedilmesi sağlanmış.

Sürdürülebilirlik ve tekrar kullanım odaklı tasarlanan sahne, demonte edilebilen bir iskele sistemi sayesinde her yıl yeniden kurulabilecek bir şekilde üretildi. Yapının kaplamasında kullanılan cam elyaf takviyeli plastik malzeme, doğrudan yenilenebilir olmasa da uzun süreli kullanım hedeflenerek tercih edildi. Böylece, geçici etkinlik yapılarında sıkça rastlanan tek kullanımlık malzeme israfının önüne geçilmiş olunuyor.

Şeffaf yüzeyler sayesinde iskele sistemi görünür hale getirilerek yapının sadece bir performans alanı olarak değil, aynı zamanda bir tasarım nesnesi olarak da göz önüne çıkmasını sağlıyor. Gün boyunca doğal ışıkla değişken bir etki sunan yüzeyler, gece olduğunda sahne boyunca yerleştirilen renkli ışıklarla aydınlatılıyor.

Cake Architecture, bu projeyi festival ekibi ve farklı üreticilerle birlikte hayata geçirdi. Geçici mimari ve sahne tasarımı konularında özgün bir örnek oluşturan Agnes, festival mekanlarının nasıl daha katılımcı ve esnek tasarlanabileceğine dair ilham verici bir model sunuyor.

Cake Architecture, Londra merkezli bir mimarlık stüdyosudur. Kurucuları Hugh Scott Moncrieff ve Oliver Wit stüdyoyu yenilikçi ve disiplinlerarası bir yaklaşımlarıyla, kültür, ticaret ve konut alanlarında çağdaş ve konsept bazlı projeler üretmektedir. Projelerinde, paralel yaratıcı alanlardaki yakın işbirlikçilerinin bilgi ve uzmanlığından faydalanarak ilerici bir yaklaşım sergilemektedirler.

Fotoğraflar:  Angelina Nikolayeva, Rory Gaylor
Kaynak : cake-architecture.com