Mimarlık Ofisi: Tece Mimarlık
İşveren: Almanya Federal Cumhuriyeti Özel İstanbul Alman Lisesi
İktisadi İşletmesi
Projenin Yeri: İstanbul
Proje Tipi: EĞİTİM
Proje Yılı: 2015
Web Sitesi: http://www.tecemimarlik.com/
Özel Alman Lisesi Ek Binaları
Proje Künyesi / Metni
İhtiyaç programını oluşturan açık ve kapalı ek mekanlar, kentin yapılaşmasını tamamlamış, her anlamda yoğun ve sıkışık mekanlarından birinde konumlanıyor. Burada karşı karşıya olduğumuz güçlük yeni yapıların, kendilerini dayatmayan kişilikli bir duruşla içinde yer aldıkları tarihsel bağlamı tahrip etmeden ana lise binasına eklemlenebilmelerini sağlamak. Bu tasarım sürecinde temel sorumuz şu oldu: Yeni mekanlar çok doğal bir şekilde, adeta başka türlü olamayacaklarmışcasına buraya konumlanabilirler mi?
Kapalı alanların çoğaltılmasının ilk beklenti gibi gözükmesine karşın esas meselenin lise kompleksinin gereksimin duyduğu ortak açık alanların arttırılması olduğu düşüncesindeyiz. Bunu gerçekleştirirken çevredeki kitlelerin kurduğu mevcut mekan morfolojisini ve tarihsel dokuyu bozmadan daha nitelikli bir hale getiren bir tutum peşinde olduk. Tarihi yapıların arasında kalmasına karşın çağdaş bir dile sahip özgün yaklaşımı ile onları daha da öne çıkarsın istedik. Topografyadan türeyen, zeminin hareketlendirilmesi ile oluşturulmuş bir peyzaj mimarisi içinde programı eritmeyi arzuladık.
Mevcut yapının ve çevrenin dilinden tamamen farklı olsa da, onlarla beraber varolacak bugüne ait, kurguyu da çözümleyen yeni bir dilin kullanılmasını önemsedik. Mimariyi ayakta tutan ve onun performansını arttıran diğer mühendislik disiplinlerinin de çağdaş teknolojinin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanan bir tutumu sergilemesini hedefledik. Son olarak, programın ağırlıklı kısmının yer altında kalmasına karşın doğal ışığın tüm derslikler ve çok amaçlı salon mekanlarına olabildiğince nüfuz edebilmesini sağladık.
Kapalı alanların çoğaltılmasının ilk beklenti gibi gözükmesine karşın esas meselenin lise kompleksinin gereksimin duyduğu ortak açık alanların arttırılması olduğu düşüncesindeyiz. Bunu gerçekleştirirken çevredeki kitlelerin kurduğu mevcut mekan morfolojisini ve tarihsel dokuyu bozmadan daha nitelikli bir hale getiren bir tutum peşinde olduk. Tarihi yapıların arasında kalmasına karşın çağdaş bir dile sahip özgün yaklaşımı ile onları daha da öne çıkarsın istedik. Topografyadan türeyen, zeminin hareketlendirilmesi ile oluşturulmuş bir peyzaj mimarisi içinde programı eritmeyi arzuladık.
Mevcut yapının ve çevrenin dilinden tamamen farklı olsa da, onlarla beraber varolacak bugüne ait, kurguyu da çözümleyen yeni bir dilin kullanılmasını önemsedik. Mimariyi ayakta tutan ve onun performansını arttıran diğer mühendislik disiplinlerinin de çağdaş teknolojinin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanan bir tutumu sergilemesini hedefledik. Son olarak, programın ağırlıklı kısmının yer altında kalmasına karşın doğal ışığın tüm derslikler ve çok amaçlı salon mekanlarına olabildiğince nüfuz edebilmesini sağladık.