Şehir planlama süreçleri, her geçen gün daha karmaşık sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlarla karşılaşıyor. Bu sorunları çözmek için yenilikçi yöntemler geliştiren yaklaşımlar, geleneksel planlama yöntemlerinin ötesine geçerek tasarımcılar, yerel halk ve diğer paydaşlar arasında daha güçlü bir iletişim ve iş birliği kurulmasını hedefliyor. Oyunlaştırma, bu bağlamda kentsel tasarım süreçlerinde dikkat çeken bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazıda, oyunlaştırma yaklaşımını kullanan iki farklı projeden bahsedeceğiz.
Play the City, Ekim Tan tarafından geliştirilmiş bir platform olarak, şehir planlama süreçlerinde oyunlaştırma yöntemlerini kullanarak yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Farklı aktörleri bir araya getiren bu yöntem, şehir tasarımında katılımcılığı artırmayı ve yerel toplulukların ihtiyaçlarını ön plana çıkarmayı amaçlar. Play the City, şehir planlama sürecini daha interaktif ve kapsayıcı bir hale getirirken, yerel bağlamın dinamiklerini dikkate alarak sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefliyor. Bu süreç, aşağıdan yukarıya bir yaklaşımı benimseyerek, bireylerin ve toplulukların kendi çevrelerini şekillendirme sürecine doğrudan katkı sağlamasına olanak tanıyor.
Platformun dikkat çekici örneklerinden biri, Zanzibar’da uygulanan Play Mahonda projesi. Bu projede, yerel halk, uzmanlar ve belediye yetkilileri bir araya gelerek Mahonda’nın planlamasına katkıda bulunmuşlardır. Katılımcılar, oyunlaştırma aracılığıyla şehir planlama sürecine dahil edilmiş ve bu süreçte arazi kullanımı, yeşil alanlar ve enerji sistemleri gibi temel unsurlar, yerel ihtiyaçlara uygun şekilde yeniden ele alınmıştır.
Proje, katılımcı bir şehir tasarım modeli oluşturmanın ötesinde, paydaşlar arasındaki iletişimi güçlendiren ve ortak bir vizyon geliştirilmesine olanak sağlayan bir araç haline gelmiştir.
Bir diğer etkileyici proje ise Alexis Şanal tarafından geliştirilen City Making 101’dir. İstanbul merkezli Open Urban Practice ve ŞANALarc iş birliğiyle oluşturulan bu proje, şehir planlama süreçlerini öğretmek ve katılımcılara tasarım odaklı düşünme deneyimi sunmak amacıyla tasarlanmıştır. City Making 101, katılımcılara şehir tasarımını deneyimleme ve bu süreçte yaratıcı çözümler üretme fırsatı verir.
Oyun sürecinde, katılımcılar bir kolaylaştırıcı rehberliğinde çeşitli roller üstlenir. Örneğin, bir oyuncu “yerel yönetici” rolünü seçerken bir diğeri “sakin” veya “uzman” rolünü alabilir. Bu roller aracılığıyla oyuncular, şehrin mevcut durumu hakkında bilgi edinir ve kentsel tasarım süreçlerine dair yaratıcı tartışmalar yürütürler.
Ayrıca, oyunculara “ara boşluklar”, “otopark” veya “evrensel erişilebilirlik” gibi kentsel tasarım unsurlarını temsil eden kartlar dağıtılır. Bu kartlar, oyuncuların önceliklerini belirlemesine ve şehir tasarımına dair kendi çözümlerini oluşturmasına olanak tanır.
City Making 101, yalnızca şehir planlamasıyla ilgilenen profesyoneller için değil, aynı zamanda bu konuda bilgi edinmek isteyen herkes için de erişilebilir bir araçtır. Katılımcılar, oyun aracılığıyla ideal şehir tasarımına dair fikirler geliştirirken aynı zamanda gerçek dünyadaki sorunlara yaratıcı çözümler üretmeyi öğrenirler.
Proje, tasarım süreçlerini herkes için anlaşılır hale getirirken, bireylerin ve toplulukların gelecekteki şehirlerin şekillenmesine nasıl katkıda bulunabileceğini göstermesi açısından önemlidir.
Her iki proje de şehir planlamasında oyunlaştırmanın nasıl etkili bir yöntem olabileceğini gözler önüne sermektedir. Hem Play the City hem de City Making 101, katılımcılara sadece öğrenme ve deneyimleme fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda daha kapsayıcı, işbirlikçi ve yaratıcı şehir tasarımı süreçlerine kapı aralamaktadır. Bu tür yaklaşımlar, gelecekteki şehirlerin daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve katılımcı bir şekilde şekillenmesinde kritik bir rol oynayabilir.
Play the City Görseller ve Kaynak :
https://www.aamatters.nl/single-post/2019/10/28/playing-mahonda-high-rise-wishes
https://www.playthecity.eu/playprojects/play-mahonda
Yorum Yazın!