Endonezya merkezli mimarlık ofisi RAD+ar tarafından tasarlanan Aruma Split Garden, iki katlı yapısıyla çok kiracılı bir yerleşke içinde farklı bölgeler yaratma ve doğayı yapılı çevreye sorunsuz bir şekilde entegre etme konusunda yenilikçi bir örnek sunuyor. Jakarta’nın hareketli kentinin ortasında yer alan bu proje hem fiziksel hem de psikolojik sağlığa öncelik veren atmosferiyle restoran mimarisine estetik ve işlevselliğin ötesine geçen bütünsel bir yaklaşım getiriyor. Tasarım, işlevsellik, estetik ve çevresel sorumluluk arasında denge kurarak optimum entegrasyon ve sürdürülebilirliği hedefliyor.
Tasarım, çatılar, cepheler, duvarlar, çapraz konsollu yapılar ve mobilya elemanları gibi unsurları, ticari alanın tropikal çevresiyle uyum sağlayan çağdaş bir tasarımda bir araya getiriyor. Aruma Split Garden’ın tasarımının şekillenmesinde yerel iklim ve çevre koşulları önemli bir rol oynuyor. En önemli zorluklardan biri, çok katlı ticari alanları verimli bir şekilde kullanırken arka bahçedeki yeşilliğin korunması oluyor.
Binanın kuzey-güney yönü, mekânsal deneyimi iyileştirmek ve rüzgâr dolaşımını artırmak için dikkatle seçilmiş. Bu hizalama bir rüzgâr tüneli etkisi yaratarak doğal havalandırmayı artırıyor ve alanın her iki ucundaki iki büyük ağacı birbirine bağlıyor. Bu yönelim aynı zamanda mevcut yeşil alanın korunmasına yardımcı olarak dış mekanların iç mekanlarla entegrasyonunu sağlıyor.
Yapının cephe tasarımına dahil edilen çeşitli bitki türlerinin hava kalitesini iyileştirmesi ve doğal soğutma sağlaması nedeniyle seçilmesi binanın çevresel performansını artırıyor. Bu seçim, insanları doğayla buluşturarak daha sağlıklı yaşam ortamları yaratmayı amaçlayan biyofilik tasarım ilkelerini bir araya getirmeye yönelik amaç güdüyor.
Tasarımın benzersiz yönlerinden biri de “alanlar arasında bahçeler” yaklaşımı oluyor. Bu yaklaşım, farklı alanlar ve malzemeler arasında yumuşak geçişler sağlamak için bahçelerin stratejik olarak yerleştirilmesini kapsıyor. Bununla birlikte görsel çekiciliği olan, sakinleştirici ve ferahlatıcı bir atmosfer yaratılmış. Yapısal unsurların mekânsal planlamaya entegrasyonu, farklı seviyeler ve alanlar arasında kesintisiz bir geçiş sağlıyor.
Tasarımda uygulanan optimum entegrasyon hedefi, bir bina içindeki farklı unsurları ve bileşenleri sorunsuz bir şekilde harmanlamayı amaçlayan dikkatli ve düşünceli bir tasarım yaklaşımını ifade ediyor. Ayrıca yapısal tasarımın optimize edilmesi doğrultusunda, malzeme kullanımı ve enerji tüketimi en aza indirilmiş. Bu yaklaşım işlevsellik, estetik, bağlam, sürdürülebilirlik ve kullanıcı deneyimi gibi çeşitli unsurlar arasında uyumlu bir ilişki yaratıyor. Projede amaç, mekânın genel kalitesini ve etkinliğini artırmak için tüm unsurların birlikte çalıştığı uyumlu ve dengeli bir tasarım elde etmesi olarak belirlenmiş.
Çatıdaki bira bahçesi ve asma kattaki bar tasarımı da dahil olmak üzere özenle tasarlanan alanlar, sosyal aktiviteleri teşvik ediyor ve konaklama mimarisinde bir aidiyet duygusu yaratıyor. Topluluk oluşturmaya yönelik bu yaklaşım, genel deneyimi geliştirerek mekânı sadece yaşamak ve çalışmak için değil, aynı zamanda sosyal dokunun canlı bir parçası haline getiriyor.
Proje Yılı: 2024
Lokasyon: Jakarta, Endonezya
Mimar: RAD+ar (Research Artistic Design + architecture)
Fotoğraflar: Mario Wibowo
Yorum Yazın!