Tasarımını Pab Mimarlık’ın gerçekleştirdiği Gökçeada Lise Kampüsü projesi, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA)’nin UN-Habitat ile birlikte düzenlediği UIA 2030 Award’da finalist oldu. Proje, ‘Yeşil ve Kamusal Alana Erişim’ kategorisi altında finalist olmaya hak kazanarak tüm kategorilerde Türkiye’yi ve Doğu Avrupa – Ortadoğu bölgesini temsil eden tek proje olmayı da başardı. Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin oluşturulmasına katkıda bulunacak mimari projeleri teşvik etmek amacıyla gerçekleştirilen UIA 2030 Award’da mimar ve Birleşmiş Milletler temsilcilerinden oluşan uluslararası jüri tarafından belirlenen finalistler altı farklı kategoride beş farklı bölgeyi temsil ediyor. Kategori kazananları Haziran 2022’de Polonya’nın Katowice kentinde düzenlenecek BM-Habitat Dünya Kent Forumu’nda açıklanacak.
2019 yılında tamamlanan Gökçeada Lise Kampüsü birçok açıdan ince düşünülmüş ve çevresiyle güçlü etkileşim kurma fikrini odağına alan bir proje. Gökçeada gibi kentsel yapılaşmanın oldukça düşük yoğunlukta olduğu ve doğal çevrenin ön plana çıktığı bir bölgede tasarım yapmak birçok zorluğu ve düşünülmesi gereken konuyu beraberinde getiriyor. Gökçeada’nın yerel dokusu ve malzemeleriyle bütünleşen kampüs, yerel kalkınma ve sürdürülebilirliğe katkısı ile öne çıkıyor. Eğitim fonksiyonu ile bölgenin sosyal yaşantısını bütünleştirmeyi hedefleyen tasarım, bölgeye hem yeni bir okul hem de yeni bir sosyal alan kazandırıyor. Uluslararası platformda da değer gören bu fikirler, Gökçeada Lise Kampüsü projesini UIA 2030 Award finalistleri arasına taşıyor.
Pab Mimarlık, ‘nitelikli mimarlığın nitelikli eğitim için en önemli koşullardan biri olduğunu’ savunuyor ve açık kampüs kurgusuyla tasarlanan projede esnek mekanlar ve sosyalleşmeyi merkezine alan bir eğitim anlayışı destekleniyor. Adanın ve fonksiyonun ihtiyaçlarından yola çıkan kampüs tasarımında, bölge için önemli bir problem olan meydan, park gibi kamusal sosyal alanların eksikliğine cevaben içerisinde bulunan ortak alanlar 24 saat ada halkının da kullanabileceği şekilde planlanıyor. Öğrencilerle ada halkının ortak kullanabildiği alanlar arasında kütüphane, çok amaçlı salon, spor merkezi, kafeterya, konferans salonu, atölyeler gibi sosyal alanlar ile meydan ve açık spor alanları yer alıyor.
Sosyal ilişkileri ve ihtiyaçları merkezine alan proje, kamu kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılmasının önünü açarken eğitim işlevi ile ilgili de etkileyici bir bakış açısı ortaya koyuyor. Alternatif mekansal kurgularla öğrenme biçimlerinin keskin çizgilerle belirlenmiş kalıplarından çıkarak yenilikçi düşünceler destekleniyor. Tasarım, kampüs içerisindeki eğitim hayatı ile adanın sosyal hayatını entegre ederek de bölge için önemli bir fikirin öncüsü oluyor.
17.500 m² kapalı alana sahip olan proje, bölgedeki diğer yerleşkeler düşünülünce oldukça büyük bir ölçeğe sahip. Ada için böylesine önemli bir alanda halk ile maksimum fiziksel ve görsel etkileşimin sağlanması projenin ana hedeflerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Zemin katta yer alan resim, müzik derslikleri, laboratuvarlar ve atölyelerin hem cadde hem de kampüs içerisindeki avlular ile ilişki içerisinde olması ada halkının kampüsteki faaliyetlerden haberdar olmasını sağlarken öğrencilerin de bu faaliyetleri kolaylıkla gözlemleyebilmesinin önünü açıyor. Yaratılan bu tarz kesişim alanları öğrenciler ile halkın iletişimini güçlendirerek bölgedeki sosyal ilişkilere pozitif bir katkı sağlıyor. Yerleşkenin ‘çevreyi dönüştürecek bir katalizör olması’ amaçlanıyor.
Proje Yılı: 2019
Lokasyon: Gökçeada, Çanakkale
Mimar: Pab Mimarlık
Fotoğraflar: Yerçekim
Yorum Yazın!