Temmuz ayında İstanbul’da olanlar için keyifli bir sergi rotası oluşturduk. Bu sıralar şehirde kaçırmamanız gereken sergilerden bazıları…
‘Crossroads’ – Art on İstanbul
Sanatçılar: Ahmet Toğrul, Berka Beste Kopuz, Burcu Günay, Can Memişoğulları ,Eliz Gündüz, Emre Tura, Gözde Ju, Halil Petük, Hande Şevval Emirmahmutoğlu, Kübra Boy, Metin Katırcılar, Özge Yağcı, Serhat Kır, Şahsenem Altıparmak ve Zülal Çizmeci
Art On İstanbul’un özgün ve bağımsız sanatçılara kendilerini ifade edebilecekleri bir alan açabilmeleri mottosuyla kurguladığı “Crossroads” sergi serisinin yedinci edisyonu 20 Temmuz’a kadar Art On Piyalepaşa’da sanatseverlerle buluşuyor.
LG OLED, The Moment ve Permolit Boya’nın desteğiyle gerçekleştirilen “Crossroads” sergi serisi, Art On İstanbul’un kuruluş misyonuyla paralel olarak Türkiye’nin dört bir yanından bağımsız sanatçıları konuk almanın yanında, bu sanatçılara alan açmayı hedefliyor. Sanatçılara eserlerini sergileme ve kendilerini tanıtma imkânı sunan seri, sanatçıların güncel önermelerini, üretimdeki canlılık ve arayışlarını izleyebilmek için bir kesişme noktası oluyor.
‘Ev başladığın yerdir’ – Zilberman
Sanatçılar: Hera Büyüktaşcıyan, Guido Casaretto, Lucia Tallová
Zilberman, küratörlüğünü Nazlı Yayla’nın üstlendiği Ev başladığın yerdir başlıklı sergiye 2 Mayıs – 20 Temmuz 2024 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Hepimizin başlangıç noktasıdır ev. Veyahut “Ev başladığın yerdir.”
Bazen durum böyledir. Ancak bazense kendimizi, bize zemin sağlayacak bir kara parçası dahi görünürde yokken, olayların tam ortasından başlarken buluruz. Bazen eve dair hikâyenin en sonundan, bazense şanslıysak, her iki ucundan başlayan öyküler dinleriz. Diğer zamanlardaysa hikâyeler anlatılmamış kalıverir ya da her anlatılageldiğinde özüne dair birkaç parçasını yitirir. Ancak istisnasız her seferinde geri dönmeye özlem duyduğumuz evin ta kendisidir—anlatının ya da bir gece yarısının tam ortasında evden başlamayı, gözlerimizi orada açmayı dileriz.
Adını T. S. Eliot’ın “Dört Kuartet” şiirinin bir dizesinden ödünç alan Ev başladığın yerdir başlıklı sergi, ev ve hikâye anlatıcılığı kavramlarına bellek, kimlik ve ev içinde filizlenen kişisel ve kolektif tarihlerin ilişkisi üzerinden odaklanır. Bir kavram olarak ev fiziki varoluşunun ötesine uzanır; kimlik, köken, sığınma, aidiyet ve topluluk fikirlerinin özünü temsil eder. Dünyada meşgul ettiğimiz yeri kavramak için adeta bir anahtar niteliği görerek ev fikri, varoluşun devamlı olarak değişen ve dönüşen iklimlerinin arasında bir devamlılık hissi sunar. Aidiyet ve zamanın geçişine dair karmaşık durumları yansıtan anlatılar örerek sergi, ev ve zaman içindeki dönüşümü bağlamında belleğin kendine has incelikli dünyasını yeniden değerlendirir. Hera Büyüktaşcıyan, Guido Casaretto ve Lucia Tallová’nın yapıtlarını bir araya getiren Ev başladığın yerdir, ev kavramına dair çok katmanlı anlamları ve yansımayı araştırır.
‘Buraya nasıl geldik?’ – Yunt
Sanatçı: Mike Berg
Mike Berg’ün “Buraya Nasıl Geldik?” başlıklı kişisel sergisi, 25 Mayıs-25 Ağustos tarihleri arasında YUNT’ta sanatseverlerle buluşuyor.
Mike Berg’ün sergi için özel üretilen ‘Piramit’ isimli heykelinin yanı sıra sanat pratiğinden farklı örneklerin yer aldığı “Buraya Nasıl Geldik?” kapsamında ayrıca Berg’ün Kafes adlı heykeli dış mekânda sergilenecek. Sergi mekânında ‘Piramit’e Berg’ün Türkiye ile kurduğu güçlü bağı yansıtan kilimleri ve mekânın bir duvarında hayat verdiği amorf desen eşlik ediyor. Sergide eserlerin yanı sıra eserlerin oluşum süreçlerine ışık tutan çizim ve planlamalar da izleyiciye sunuluyor. Dış mekâna yerleştirilen ‘Kafes’ heykeli de geçirgen yapısı ve sunduğu giriş-çıkış imkânıyla izleyiciye eserle etkileşim olanağı tanıyor.
‘Geniş açı’ – Macar Kültür Merkezi, Liszt Enstitüsü
Macar Kültür Merkezi, Macaristan Ulusal Film Enstitüsü’nün hazırladığı ve Macar sinemasının 120 yılını anlatan “Geniş Açı” başlıklı sergiye 29 Nisan – 31 Ağustos tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor.
Liszt Enstitüsü – Macar Kültür Merkezi İstanbul, Macar sinemasının doğuşunun 120. yıldönümü vesilesiyle Macaristan Ulusal Film Enstitüsü’nün 2021 yılında açtığı ve Macar sinemasının tarihine kapsamlı bir bakış sunan “Geniş Açı” sergisini daha küçük bir ölçekte mekanına taşıyor.
Macar sinemasının doğuşu 30 Nisan 1901’de Budapeşte’deki Urania Bilim Tiyatrosu’nda gösterilen “Dans” filmiyle başlar. Macar sinemasının tarihi ise ayrılan, sonra yeniden birleşen ve sonra tekrar ayrılan yollarla, tarihsel olaylar ve yenilikçi teşebbüslerle karakterize edilir. Serginin hedefi, ilk andan itibaren Macar kültürünün önemli bir parçasını oluşturan Macar sinemasının ve film endüstrisinin geçmişinin ve bugününün kapsamlı bir portresini sunmak.
‘Zamanın ardında İstanbul – Roma’ – Kalyon Kültür
Sanatçı: Kenan Işık
‘Zamanın Ardında’ sergisi aynı kökten filizlenen iki şehir olan Roma’nın ve İstanbul’un tarihsel serüvenine sanatçı Kenan Işık’ın eserleriyle odaklanıyor. Küratörlüğünü Kalyon Kültür Sanat Yönetmeni ve sanat tarihçisi Aslı Bora’nın yaptığı sergi Kenan Işık’ın farklı tekniklerle meydana getirdiği resim, heykel ve enstalasyonlarını bir araya getiriyor.
Kenan Işık eserleri aracılığıyla izleyiciyi, kolektif mekânın kodlarını yeniden kurmaya davet ediyor. Sanatçının kişisel sorgulama alanı ve İstanbul’a duyduğu aidiyet eserleri aracılığıyla şahsi sınırların ötesine taşınıp evrensel bir boyuta ulaşıyor.
Sanatçı her iki şehrin aynı kaynaktan doğduğunu ve her şeyin çabuk tüketilebilir olduğu çağımızda geçmişin görkeminin bugünü nasıl aydınlattığına, hızla değişen dünyada Roma ve İstanbul’un yakın akrabalığının unutulmuşluğuna çalışmaları aracılığıyla bir harita sunuyor.
İstanbul ve Roma’nın kalabalıklardan azade olarak anıtsal ortaklığını mercek altına alan sergi ile iki şehrin anılarını uyandırıyor. İmparator Konstantin’in Nova Roma adıyla kurduğu şehir olan İstanbul’un ve Roma’nın dokusunu zihinsel bir çerçevede izleyiciyle buluşturan sergi 13 Ekim 2024 tarihine kadar sürecek.
Yorum Yazın!