Mimarlık Ofisi: Esra Kazmirci Mimarlık
İşveren:
Projenin Yeri: Rumelihisarı – İstanbul
Proje Tipi: Konut
Proje Yılı:
Web Sitesi: https://www.esrakazmirci.com/
Rumelihisarı Pool House
Proje Künyesi / Metni
Rumeli Hisarı’nda müstakil bir evin bahçesinde konumlanan havuz evi, Esra Kazmirci Mimarlık ofisi tarafından dekore edilmiş. Ege esintileri ile harmanlanmış dekorasyon, Afrikan aksesuarları ile renklendirilmiş.İç mimar Esra Kazmirci ile bir araya geldiğimizde havuz evini gezme şansını da yakaladık. “Tek katlı mekana ilk girildiğinde bakımlı vaziyetteydi ancak ev sahiplerinin tarzına hiç hitap etmiyordu. Mevcutta daha önce bulunan yapının içinde bazı mobilyalar ve zeminde de parlak cilalı mermer vardı. Tüm mobilyalar, zemin ve duvarlar söküldü. Mekanın ana kabuğu muhafaza edilerek yeniden tasarlandı. Buradaki amaç, ana evden daha farklı bir yaşam alanı tasarlamaktı. Evin hol ve salon kısmında duvarlarda orjinal taş doku hissini yakalamak için paneller kullanılıp beyaza boyandı. Salon tavanda rustik bir görüntü elde etmek için sahte kütük kirişler yapıldı. Ev sahiplerinin ağırlıklı olarak yaz aylarında kullanmasına yönelik kurgulanan havuz evinde etnik aksesuarlarla harmanlanmış Ege esintileri olsun istedik. Salonda yer alan L oturma grubunun yükseltmesi zemin malzemesi ile aynı yapılıp üzerine kalın minderler ve farklı desendeki yastıklar kombinlendi.
Dış cepheden içeri bakıldığında mekanın ambiyansını daha dikkat çekici hale getirmek için doğrama cephesine bakan yere Led ışıklı ve aplikli meşe kitaplık uygulaması yapıldı. Televizyon ünitesi cephesinde yine meşe malzemesi ile siyah boyalı demirden imal edilen açık kitaplık kondu” diye anlatmaya başlıyor Kazmirci ve “Evin iç mekanlarını büyütmek ve alanları ferah göstermek için beyaz renk ağırlıklı kullanıldı. Yazlık Egeli bir mekan ortaya çıkartmak istediğimiz için duvarlarda beyaz renk tonları kullanıldı. Ahşap renk ve doku ile sıcaklık kazandırıldı. Zemin malzemesini sade kullanarak ön plana duvarlar ve aksesuarlar çıkartıldı. Tüm zeminlere mikro çimento uygulaması yapıldı. Ayrıca, aynı malzeme salon oturma grubundaki yükseltide, yatak başında ve banyo duvarlarında kullanıldı. Evde kilimlere rastlayabilirsiniz. Aydınlatma sisteminde apliklere, sarkıtlara ve kitaplıkta Ledl ışıklara yer verildi. Perde olarak keten tüller tercih edildi. Evin tüm uygulama işleri Masis Dekorasyon, marangoz işleri Vural Mobilya, demir ve bronz işleri Cisa Metal, perde işleri ise Perdesan tarafindan yapıldı,” diye belirtiyor.
Altı ayda tamamlanan dekorasyon çalışmalarından sonra evde yaşam Eylül 2019’da başlamış. Dekorasyon alışverişleri Mozaik Design, Lunica, Beymen Home, Yargıcı Homeworks, Hipicon, Bonvagon, Diseno, Phare Design, Zara Home, Mudo Concept, H&M Home, Dr Light, Light2Design, Samsung, Seçil Özelmas, Dhoku Rugs, Studio Fav, Layla Dekorasyon, Chakra, Artstone, Güney Afrika ve Londra’dan yapılmış.
Esra Kazmirci ile sohbetimizde kendisinin dekorasyonla ilgili fikirlerini de dinliyoruz. “Zaman içerisinde tarzımdan kopmadan ancak yenilikleri takip ederek, sanat ile iç içe girmiş, sürdürülebilirliği olan mekanlar hep ilgimi çekiyor. Mekanın enerjisi, ışığı, rengi ve sanat eserleri, dekorasyonda önemlidir. Unutulmamalı ki bir mekanın başarısı, orayı kullanacak kişilerin mutluluğu ve sürekliliği ile yakından ilişkilidir. Kişi o mekanda kendisini yabancılamıyor ve aidiyet duygusunu hissediyorsa, her şey yolunda gidiyor demektir. Mekan, fonksiyonel yönelik ve aynı zamanda estetik olmalıdır. Herhalde tasarım aşamasında öncelikle benim hislerim, akabinde disiplinler arası bütünlüğü bozmadan malzeme kullanımını ve beklentileri karşılayacak bir yaratıcılık devreye giriyor. Bütünün bir parçası olabiliyorsanız tamamdır,” diyen Kazmirci, “Kendime her zaman çalışmadan bir hayat süremezdim derken, özellikle bu pandemi günlerinde hayatın biraz yavaşlaması ile ne kadar nefes almadan, bir koşuşturma içinde olduğumuzu bir kez daha fark ettim. Alıştığımız bir düzenin dışına çıkmak, konfor alanımızı etkiliyor. Önceleri bu düzeni yadırgadıysam da bu süreçte yapmak isteyip yapamadığım ve çalışmaktan yapmaya zaman bulamadığım ne varsa ilgilenmeye başladım. Bu değişimle birlikte yeni bir dünya düzeni geleceği tartışmasız,” diyerek sözlerini sonlandırıyor.
Dış cepheden içeri bakıldığında mekanın ambiyansını daha dikkat çekici hale getirmek için doğrama cephesine bakan yere Led ışıklı ve aplikli meşe kitaplık uygulaması yapıldı. Televizyon ünitesi cephesinde yine meşe malzemesi ile siyah boyalı demirden imal edilen açık kitaplık kondu” diye anlatmaya başlıyor Kazmirci ve “Evin iç mekanlarını büyütmek ve alanları ferah göstermek için beyaz renk ağırlıklı kullanıldı. Yazlık Egeli bir mekan ortaya çıkartmak istediğimiz için duvarlarda beyaz renk tonları kullanıldı. Ahşap renk ve doku ile sıcaklık kazandırıldı. Zemin malzemesini sade kullanarak ön plana duvarlar ve aksesuarlar çıkartıldı. Tüm zeminlere mikro çimento uygulaması yapıldı. Ayrıca, aynı malzeme salon oturma grubundaki yükseltide, yatak başında ve banyo duvarlarında kullanıldı. Evde kilimlere rastlayabilirsiniz. Aydınlatma sisteminde apliklere, sarkıtlara ve kitaplıkta Ledl ışıklara yer verildi. Perde olarak keten tüller tercih edildi. Evin tüm uygulama işleri Masis Dekorasyon, marangoz işleri Vural Mobilya, demir ve bronz işleri Cisa Metal, perde işleri ise Perdesan tarafindan yapıldı,” diye belirtiyor.
Altı ayda tamamlanan dekorasyon çalışmalarından sonra evde yaşam Eylül 2019’da başlamış. Dekorasyon alışverişleri Mozaik Design, Lunica, Beymen Home, Yargıcı Homeworks, Hipicon, Bonvagon, Diseno, Phare Design, Zara Home, Mudo Concept, H&M Home, Dr Light, Light2Design, Samsung, Seçil Özelmas, Dhoku Rugs, Studio Fav, Layla Dekorasyon, Chakra, Artstone, Güney Afrika ve Londra’dan yapılmış.
Esra Kazmirci ile sohbetimizde kendisinin dekorasyonla ilgili fikirlerini de dinliyoruz. “Zaman içerisinde tarzımdan kopmadan ancak yenilikleri takip ederek, sanat ile iç içe girmiş, sürdürülebilirliği olan mekanlar hep ilgimi çekiyor. Mekanın enerjisi, ışığı, rengi ve sanat eserleri, dekorasyonda önemlidir. Unutulmamalı ki bir mekanın başarısı, orayı kullanacak kişilerin mutluluğu ve sürekliliği ile yakından ilişkilidir. Kişi o mekanda kendisini yabancılamıyor ve aidiyet duygusunu hissediyorsa, her şey yolunda gidiyor demektir. Mekan, fonksiyonel yönelik ve aynı zamanda estetik olmalıdır. Herhalde tasarım aşamasında öncelikle benim hislerim, akabinde disiplinler arası bütünlüğü bozmadan malzeme kullanımını ve beklentileri karşılayacak bir yaratıcılık devreye giriyor. Bütünün bir parçası olabiliyorsanız tamamdır,” diyen Kazmirci, “Kendime her zaman çalışmadan bir hayat süremezdim derken, özellikle bu pandemi günlerinde hayatın biraz yavaşlaması ile ne kadar nefes almadan, bir koşuşturma içinde olduğumuzu bir kez daha fark ettim. Alıştığımız bir düzenin dışına çıkmak, konfor alanımızı etkiliyor. Önceleri bu düzeni yadırgadıysam da bu süreçte yapmak isteyip yapamadığım ve çalışmaktan yapmaya zaman bulamadığım ne varsa ilgilenmeye başladım. Bu değişimle birlikte yeni bir dünya düzeni geleceği tartışmasız,” diyerek sözlerini sonlandırıyor.