Mimarlık stüdyosu MAPAA, Şili’nin Pirque şehrinde bir aile işletmesi olan şarapçılık işi için beton tonozlarıyla dikkat çeken bir ofis tasarladı. MAPAA, Cristián Larraín ve Matías Madsen tarafından kurulmuş olan Santiago merkezli bir ofis. Eğimli bir arsa üzerinde konumlanan projede, kafes kirişler üzerinde yükseltilmiş üç tonozu oluşturmak için pigmentli beton malzeme tercih edilmiş. And Dağları’nın eteklerindeki eşsiz coğrafyada Vina Haras de Pirque Bağı için tasarlanan yapı formunun ilhamını bölgede bulunan geleneksel şarap mahzenlerinden alıyor.
Üzüm bağlarına ve zeytinliğe bakan geniş cam cepheyi çevreleyen tonoz çatıları hayata geçirmek için birçok ahşap kalıp kullanılmış. Kalıp tahtalarının izlerini üzerinde barındıran beton malzeme iç mekanda olduğu gibi bırakılarak seramik zeminler, kapılar ve ahşap mobilyalarla bir kontrast oluşturması istenmiş. Doğal hallerinin üzerine ekstra katmanlar eklenmeden kullanılan malzemeler ve yalın tasarım dili iç mekanda oldukça sakin bir atmosfer elde edilmesine olanak sağlamış. Bu sakin duruş yapının önünde uzanan geniş bahçeler ile oldukça başarılı bir birliktelik ortaya koyuyor. Ofislerin önünde bağın eşsiz manzarasının daha iyi deneyimlenebileceği geniş bir balkon uzanıyor.
Ofis mekanı ayrı fakat bağlantılı çalışma alanları talep eden bir baba ve oğul tarafından kullanılıyor. Yapının iki ucunda özel ofisler bulunuyor ve bu özel ofisler ortalarında yer alan ortak kullanım alanlarını paylaşıyorlar. Çalışma alanları bağın sahiplerine ait olan dev bir İtalyan halısının sergilendiği mekan etrafında düzenlenmiş. Bu halı sergileme ünitesi aynı zamanda mekanı küçük bir resepsiyon alanı ve büyük bir toplantı mekanı oluşturacak şekilde ikiye bölüyor. Halı simetriye uygun olarak yapının ortasında bulunan kavisli formu ortalayacak şekilde yerleştirilmiş. MAPAA, duvarları ve tavanı da bu oldukça büyük ölçekli eserin sergilenebileceği şekilde tasarlamış. Mimarlık ofisinin ortaklarından Larraín, açıklamasında tasarım sürecinde karşılaştıkları asıl zorluğun bu denli büyük bir eseri sergileyebilecek bir boşluk bulmak olduğunu belirtmiş. Binanın merkezinde büyük bir sanat eserinin varlığı onun taşınması için gerekli konstrüksiyonun oluşturulması, yüzeyin doğru şekilde algılanmasını sağlayacak bir yükseklik, mesafe ve çerçeve ilişkisinin kurulması gibi farklı gereklilikler ortaya koymuş.
Ofiste çalışma mekanlarının yanı sıra servis alanları olarak tasarlanan tuvaletler ve mutfak da bulunuyor. Şarap mahzeni ise alt katta yer alıyor. Yapının dışarıdan en dikkat çeken unsurlarından olan dev tonozları içerde de etkileyici mekanlar oluşturmaya devam ediyor. İç mekanda kullanılan daha rasyonel formlar kıvrımlı cephe ile kontrast oluşturarak cephenin etkisini daha da artırıyor.
Özellikle son yıllarda üzüm bağları ya da bahçeler içerisinde bulunan, doğayla yakın ilişki içerisindeki yapıların mimarisi oldukça dikkat çekmeye başladı. Yakın çevresinde başka bir yapı bulunmayan bu binalar çevrelerindeki mimari bağlamdan bağımsız olarak tekil değerlere sahip olmalarıyla öne çıkıyor. Başarılı olan tasarımların ortak özelliği ise çevrelerindeki eşsiz manzarayla uyum içerisinde bir varoluş sergilemeleri. Bu küçük ölçekli ofis yapısı çevresinin büyüleyiciliğine vurgu yaparken koruduğu karakteristik duruşuyla büyük bir iltifatı hak ediyor.
Proje Yılı: 2018
Lokasyon: Pirque, Şili
Mimar: MAPAA
Fotoğraflar: Pablo Casals
Kaynak: dezeen.com, archdaily.com
Yorum Yazın!