Çin’in Qinhuangdao şehrinde konumlanan ve günümüz dünyasının yarattığı dikkat dağınıklığından kurtulmak isteyen insanlara yalnızlığın tadını çıkarabilecekleri bir alan sunan Monologue Sanat Müzesi, Şangay merkezli mimarlık ofisi Wutopia Lab tarafından tasarlandı. Geçtiğimiz temmuz ayında kapılarını açan müze, doğayla iç içe kurgusuyla ziyaretçilerine dingin ve meditatif bir mekan vadediyor. Tasarımcılarına göre müzenin ismi güvenmemiz ve kulak vermemiz gereken tek sese vurgu yapıyor: kendi sesimize.
Burası bir müze olarak tanımlansa da alışılageldik şekilde sanat eserleri ile dolu alanları göze çarpmıyor. Aksine bu müze belirli mekanları haricinde neredeyse boş bir kurguya sahip. Işık yansımaları ve kıvrımlı formları ile dikkat çeken yapının ana ilham kaynaklarından biri ise Ni Zan’ın 1345’te yaptığı Six Gentlemen tablosu. Wutopia Lab’in kurucusu Ting Yu esere duyduğu hayranlığı şu sözlerle dile getiriyor: ‘Eğitimimin ikinci yılında Ni Zan’ın Six Gentlemen tablosunu çizdiğimde manzara resmi hayalimden vazgeçtim çünkü asla onun gibi bir sanatçı olamayacağımı biliyordum. O altı ağaç benim kalıcı saplantım haline geldi. Daha sonraları, tasarımlarımın çoğunda ağaçlar bir referans noktası olarak görülebilir.’
Beidaihe’deki SEATOPIA parkında yer alan yapı, temelde üç geometrik hacimden meydana geliyor: dikdörtgen formlu dans stüdyosu, dairesel formlu yoga stüdyosu ve oval tiyatro. Üçgen şeklinde 3600 metrekarelik geniş bir araziye yayılan müzedeki hacimleri dramatik bir havuz çevreliyor. Tasarım, merkezine insanın kendiyle kurduğu ilişkiyi alıyor ve kurduğumuz ilişkilerin temelinde kendimizle harcadığımız zamanın niteliğinin büyük rol oynadığı fikrine yoğunlaşıyor. Nitekim projenin öne çıkan özelliği ışığı, renkleri ve gölgeleri ziyaretçilerin kendileriyle geçirdiği zamanı bir üst seviyeye taşıyacak bir atmosfer yaratmak için ustaca kullanması.
Aynı zamanda müzenin fuayesi olan ve kademeli oturma alanlarından oluşan tiyatro, manzaranın seyircinin dikkatini dağıtmaması adına kapalı bir mekanda çözülüyor. Ana çelik yapıdan ayrı kurgulanan mekan, tamamen betonarme olarak inşa edilmiş. Sahnenin üzerindeki kıvrımlı açıklık hem gün ışığını hem de ay ışığını etkileyici bir şekilde iç mekana taşıyor.
Yoga stüdyosu, iki kat yüksekliği boyunca kademeli olarak renk değiştiren cam cepheli silindirik bir hacimde yer almaktadır. Bu renkli bina, geneli tek renkten oluşan müzeye hareket kazandırır.
Dikdörtgen dans stüdyosu, gün ışığından maksimum oranda yararlanırken dış mekandaki dikkat dağıtan unsurları görsel olarak sınırlandıran yarı saydam cam bir cepheye sahiptir.
Monologue Sanat Müzesi’nin ziyaretçilerle derin bir bağ kurmayı hedefleyen mekansal kompozisyonu dikkat çekmektedir. Işık, küçük giriş tiyatrosunun köşelerinden başlayarak mekan içerisine girer ve sanat galerisi ile koridor boyunca farklı açılarla içeri süzülür. Sonrasında kaybolan ışık ile birlikte geçiş yolu daralır. Burada yer alan çay odası duvarın arkasına gizlenmiştir. Yolun sonunda dans stüdyosu yer almaktadır. Binadan çıktıklarında ise ziyaretçileri duvarın yanında gölge oyunları eşliğinde bir yürüyüş yolu beklemektedir. Merkezden akan su, hacimleri yüzüyormuş gibi hissettirir ve gerçeküstü bir görsel algı yaratır. Tiyatroya tekrar gelindiğinde ise tıpkı tabloda olduğu gibi altı ağaç görünür ve karşılaşılan manzara bir tabloyu andırır.
Proje Yılı: 2022
Lokasyon: Qinhuangdao, Çin
Mimar: Wutopia Lab
Fotoğraflar: CreatAR Images, Seven W
Yorum Yazın!