Atelier KOMA ve mimar Lee Eunsok tarafından tasarlanan Meditasyon Şapeli, Güney Kore’nin Incheon kentinde konumlanıyor. Uçsuz bucaksız doğanın içinde yer alan şapelin hacmi, brüt betondan yükseltilmiş bir kutu olarak adeta seküler dünyadan ayrılığı simgeliyor. Kentsel bir topluluk içinde geleneksel ibadet yeri olmanın aksine şapel, yalnız bireylerin doğadaki ilahi varoluşlarını hissetmeleri için bir sığınak, şehirden bir inziva yeri görevi görüyor. Yapı, manzarası ile görsel olarak; Deniz Şapeli alanında bulunan huni şeklindeki 12 vitray pencere ile ise metaforik yönden ziyaretçilerin doğa ile bağ kurabilecekleri bir ibadet alanı barındırıyor.
Gangwha ilçesi sahiline yakın bir yerde bulunan şapel, orman ve dağlarla çevrili denize doğru eğimli bir arazinin tepesinde yer alıyor. İbadet alanlarına yönlendiren bir giriş yolu ile ziyaretçilerin açık ve tanımlı bir mimari rotadan iç mekana ulaşmaları ve doğrudan ilahi olanın önünde yalnız bireyler olarak bulunmaları sağlanmış. Şapelin iç mekanı, farklı temalara sahip dört yüzeye bölünmüş: deniz, ses, ışık ve bunları çevreleyen arka plan.
Şapel, üç mekandan oluşmaktadır: James Turrell’in enstalasyon sanatına benzer şekilde sonsuz loş bir manzaraya bakılan ‘Deniz Şapeli’, sakin bir şekilde ışık kaynağına odaklanılabilen ‘Dolap Şapeli’ ve sadece gökyüzünün yeşilliklerle çevrili olarak algılanan ‘Gökyüzü Şapeli’.
Birinci katta bulunan ve ‘Deniz Şapeli’ olarak adlandırılan ana şapelde yatay bir pencere okyanus manzarasını çevreliyor. Ortaçağ kiliselerinin İncil’in içeriğini somut olarak ifade etmeye çalıştığı renkli camların aksine, Meditasyon Şapeli’nde iç ve dış mekanı soyut yeşillik motifiyle çevreleyerek ziyaretçilerin doğayı sürekli olarak algılaması sağlanmış.
İkinci kattaki daha küçük bir alana sahip ‘Dolap Şapeli’, daha özel ibadet için tasarlanmış. Binanın güneydoğu tarafından çıkıntı yapan bir tavan penceresi ile aydınlatılan dar ve uzun mekan, ön duvardan içeri devam eden ve duvar boyunca zemine ulaşan doğal ışıkla Deniz Şapeli’nin üst cephesinde ayrı bir mekan olarak kurgulanmış.
Çatı katında ise çevredeki manzaranın 360 derecelik görüntüsünü sunan ‘Gökyüzü Şapeli’ yer alıyor. Bu çatı alanına, metal spiral merdiven ile binadan bağımsız olarak erişilebiliyor. Tam bir huşu hissini veren Gökyüzü Şapeli, dikey olarak gökyüzü farkındalığına odaklanmayı sağlıyor; yatay olarak ise sonsuz farkındalığı çağrıştırıyor.
Minimalist tasarım yaklaşımının bir parçası olarak, şapelin iç ve dış yapısındaki beton açıkta bırakılmış ve blok şeklindeki ahşap mobilyalarla bütünlük sağlanmış.
Proje Yılı: 2023
Lokasyon: Ganghwa, Güney Kore
Mimarlar: Lee Eunseok + Atelier KOMA
Fotoğraflar: Kim Yongseong, Urban Azit
Yorum Yazın!