Google, 17 Haziran 2021’de Manhattan’daki genel merkezine ev sahipliği yapan yapının zemin katında ilk fiziksel mağazasını açtı. Tasarım ve inşaatta en yüksek sürdürülebilirlik sertifikası olan LEED Platinum’a sahip olan mağazanın mimari projesi Reddymade’e ait. Mağazanın tasarımında kullanılan malzemelerin çoğunluğu sürdürülebilir referansları nedeniyle seçilmiş. Bunların arasında Bolon isimli İsveç şirketi tarafından tamamen geri dönüştürülmüş fabrika atıklarından yapılan döşemeler ve ABD merkezli şirket Kirei tarafından üretilen tamamı PET plastikten yapılmış keçe benzeri kaplamalı akustik paneller yer alıyor. İç mekanda ayrıca Daniel Michalik imzalı mantar mobilyalar kullanılmış.
Oldukça hareketli olan bir cadde bloğunu kapsayan geniş mağaza alanı, Google’ın Pixel telefonlarına, Fitbit giyilebilir cihazlarına, Nest Audio hoparlörlere, Stadia oyun konsollarına ve Pixel bilgisayarlara kadar uzanan geniş ürün yelpazesine ev sahipliği yaparken aynı zamanda bu ürünlerin Google’ın diğer hizmetleriyle nasıl sorunsuz bir şekilde çalışabileceğinin deneyimini sunuyor. Tasarım, ziyaretçileri rahatlatmayı ve yardım arayanların sorularına cevap bulabileceği bir mekan yaratmayı hedefliyor.
15. Cadde ile 9. Cadde’nin köşesinde yer alan mağazanın geniş camlı cephesi, karşıda bulunan ve oldukça popüler olan Chelsea Market’in girişine bakıyor. Mağazanın vitrinini fiziki ve dijital ürünler süslüyor. Ziyaretçiler endüstriyel cam cepheli alana girdiklerinde doğal malzemelerin hakim olduğu davetkar ve nötr bir iç mekanla karşılaşıyorlar. Girişte uzun cam tüpler, ziyaretçilerin ekranlar yardımıyla Google ürünleri ve teknolojileriyle etkileşime geçebileceği Imagination Space’i oluşturmak için zemin ve tavandan sarkıtılıyor. Yaratılan bu alanın amacı teşhir edilen teknoloji ve dijital inovasyon dünyasının çocuksu hissiyatı üzerinden ziyaretçilerin ilgisini çekebilmek olmuş. Mağazanın çevresinde dönen ince siyah metal çizgi organik bir yol oluşturarak çeşitli ürünlerin gösterimi arasında göze çarpmaktadır. Ürün desteği için bekleyen müşterilerin kullanımı düşünülerek mağazaya oturma alanları da yerleştirilmiştir.
Google’ın sürekli olarak kendini geliştirmeye çalışan ve bu doğrultuda deneyler yapan kimliği tasarıma ilham vermiş. İnsanların zamanlarının çoğunu geçirdikleri yerler gözlemlenerek sıradan olan işlevler bile sıra dışı hale getirilmeye çalışılmış. Yardım masası (Help Desk) gibi olmazsa olmaz bazı bölümlerin temel özellikleri incelenerek nasıl Google havasına sahip hale getirilebileceği üzerinde durulmuş. Ana fikir, insanlara kendilerini olabildiğince evlerinde hissettirirken aynı zamanda da merak duygularını aktif tutabilmek üzerinde yoğunlaşmış.
Ziyaretçilerin bir mağazadan farklı beklentileri olabileceğini savunan tasarım ekibi iç mekanı yaratırken bu beklentilerle ve farklı öğrenme stilleriyle oynamayı tercih etmiş. Alana girer girmez hemen bir satış elemanı arayacak insanlar ile mağazayı kendi başına keşfetmek isteyecek insanların deneyimi üzerinde durulmuş. İnsanların etkileşime başlayabilmesi için bir satış görevlisine atanmak zorunda oldukları fikrinden olabildiğince uzak durularak mekanla ve ürünlerle kendiliğinden ve doğal olarak iletişim kurulabilecek bir mekan yaratılmış. Tasarımcılar pandemiden bu yana uzaklaşılan mağaza konseptini oyuncu ve eğlenceli yeni bir anlayışla hayatımıza tekrar kazandırmayı hedefliyor.
Proje Yılı: 2021
Lokasyon: New York, ABD
Mimar: Reddymade
Fotoğraflar: Paul Warchol
Kaynak: dezeen.com, designboom.com, wallpaper.com