Galata’nın Yeni Gözdesi: Postane İstanbul

Ekim ayında kapılarını açan Postane İstanbul, Galata’da paylaşımcı ve üretken bir mekan olarak hayata geçirildi. 1859 yılında mimar Joseph Nadin’in tasarımı ile inşa edilen yapı, geçmiş yıllarda İngiliz Postanesi olarak kullanılmış. 2020 yılından bu yana restorasyonu süren yapının yeniden işlevlendirme projesi sonrası aldığı Postane ismi de binanın geçmişinde iz bırakmış olan bu işlevden gelmiş.

Proje adı yapının eski işlevine gönderme yapsa da yeni projede yapı, tek bir işleve değil aksine oldukça esnek bir programa sahip. Postane, bu ara oldukça popüler olan ve ülkemizde de son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız ortak üretim fikrini odağına alıyor. Birçok fonksiyonu bünyesinde barındırabilen esnek bir karaktere sahip olan proje, ‘sosyal, çevresel ve kentsel etki odaklı ortak üretim alanı’ olarak ziyaretçilerini bekliyor. Binanın yeniden işlevlendirilmesinde Merve Bedir, Eren Onur, Çiğdem Furtuna, Öncül Kırlangıç, Buşra Tunç, Jorela Karriqi’den oluşan tasarım ekibi çalışmış.

Postane İstanbul, kar amacı güden bir kuruluş değil. Bak Postacı Sosyal Girişimi tarafından geliştirilen oluşum, yine bu girişim tarafından işletiliyor. Binanın yüksek tavanlı giriş katı kamuya açık, üst katlarındaki fonksiyonları kullanmak içinse üyelik gerekiyor. Yapıda temelleri dayanışma prensibine dayanan bir mutfak, kafeterya, dükkan, çalışma ve toplanma alanları, uzmanlık kütüphanesi, üretim yapılan bir teras, hikaye anlatıcıları için bir podcast ve video stüdyosu ile kamusal etkinlikler için çok amaçlı bir salon bulunuyor.

Postane, Galata’da karşınıza çıkan birçok binadan kendini farklı kılmayı başarıyor. Yapının yakın çevresinden ilk bakışta ayrılan özelliği, terasında tarımsal üretim yapılması. Binada doğal gıdaların yetiştirildiği 20 m2’lik bir teras bahçesi bulunuyor. Bahçenin su ihtiyacı biriktirilen yağmur suları ile karşılanıyor. Binanın atıkları ise kompost sistemiyle terasta kullanılıyor. Bitki yatakları eski yapıdan çıkarılan parkeler ile kaplı. Sonuç olarak terasla ilgili her detayda sürdürülebilir olma kaygısının ön planda tutulduğu açıkça hissediliyor. ‘İyi Ekim’ sosyal girişimi tarafından hayata geçirilen ekim alanının amaçlarından birisi ‘kent ölçeğinde herkesin gelip kendi gıdasını yetiştirebileceği bir alan yaratmak’ olmuş. Terasta üretim işlevinin yanı sıra sosyal alanlar da yaratılabilmesi için ekim alanları maksimumda tutulmamış. Mekanın film izleme, sohbet etme gibi farklı etkinliklere adapte olabilmesi için orta bitki yatakları hareketli olarak düşünülmüş.

Binanın öne çıkan bir diğer bölümü ise Uzmanlık Kütüphanesi. Kütüphane, 3000 kitap ve dergilik arşiviyle etkileyici bir içerik sunuyor. Aynı zamanda kütüphanenin arşivinde toplumsal hareketlerle ilgili de bir arşivin yer alması planlanıyor.

Postane’de bulunan tüm işlevler iyilik ve dayanışma düşüncesini merkezinde tutuyor. Postane Dükkan da ticari işlevlere farklı bir bakış açısı sunuyor ve insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştirmeyi hedefliyor. Ticari amaçlarının dışında sosyal sorumluluk bilincini de bünyesinde barındıran dükkan, adil üretim yapan yerel üreticilerin ürünlerinin toplanabileceği bir çatı imkanı sağlıyor.

Postane’nin kafeterya bölümünde de yerli üreticiden temin edilen ürünlerin kullanılması öncelikler arasında. Kafede vegan, vejeteryan ağırlıklı bir menü oluşturulmak isteniyor. Teras bahçesinden hasat edilen ürünlerin de kullanıldığı mutfak, yerel, adil ve ekolojik üretim yapan üreticilerle çalışmaya özen gösteriyor.

Postane, lokal ve adil üretim yapan üreticilerin, iyilik merkezli ve kente yararlı girişimlerin yanında duran bir oluşum olmasıyla dikkat çekiyor. Postane’nin sürekli güncellenen etkinlik takvimi de şehrin dinamik yapısına kısa sürede uyum sağlamayı başarıyor. Oluşum ve etkinlikler hakkında daha fazla bilgi için Postane’nin web sitesini ziyaret edebilirsiniz: https://postane.co/

 

Kaynak: postane.co, ekoiq.com, istanbulsanatdergisi.com

Fotoğraflar: Emirkan Cörüt, istanbulsanatdergisi.com, postane.co