Danimarkalı masal yazarı Hans Christian Andersen’e adanmış, bahçelerle ve yer altı sergi alanlarıyla deneyim odaklı bir ‘masal dünyası’ olarak tasarlanan müze, Haziran 2021’deki ön açılış lansmanının ardından geçtiğimiz günlerde Odense’de resmi açılışını gerçekleştirdi. Japon merkezli ofis Kengo Kuma and Associates’in tasarımını gerçekleştirdiği yapı, Odense kentinin tarihi merkezinde 1908’den bu yana HC Andersen Evi Müzesi’nin konumlandığı yazarın doğduğu evi de içine alacak şekilde 5600 m²’lik bir alana yayılıyor. Projede Cornelius Vöge ve MASU Planning ile birlikte çalışan Kuma, mimari tasarımın arkasındaki fikri ‘Andersen’in küçük bir dünyayı birdenbire daha büyük bir evrene dönüştürmesi yöntemine’ benzetiyor.
Yemyeşil bir arsa içerisinde konumlanan H.C. Andersen’s House isimli proje, yazarın orijinal evinin çevresine sergi alanları, kamuya açık tesisler, kültür merkezi ve çocuklar için bir oyun alanı ekliyor.
Mimarlar, yazarın masallarını inşa edilmiş bir alana dönüştürme düşüncesi üzerine yoğunlaşıyor ve sonuçta Andersen’in The Tinderbox öyküsü bir nevi gerçeğe dönüşüyor. The Tinderbox’taki ağaç, bakan kişinin önünde ortaya büyülü bir yer altı dünyası çıkarır. Müzede de bu gönderme ile tüm sergi alanları yer altında planlanıyor. Sergi alanları dışında kalan resepsiyon, mağaza ve kafe gibi fonksiyonlar ise giriş ve üst katlarda bulunuyor.
Tasarımdaki çoğu karar ilhamını Andersen’in masallarından alıyor. Müzenin silindirik formu etrafına yerleştirilen labirent benzeri çitlerle çevrili patikalar gerçek dünya ile masal dünyası arasında bir yolculuk fikrine gönderme yapıyor. Bu iki dünyayı ayıran yarı saydam duvarlar ise Anderson’un öykülerindeki yumuşak ve belirsiz bölünmeyi çağrıştırıyor.
Proje sorumlusu Yuki Ikeguchi’nin tasarım hakkındaki açıklaması şöyle: ‘Müze alanları hiyerarşik ve merkezi olmayan bir şekilde birbirine zincir gibi bağlanan bir dizi dairesel formdan oluşuyor. İç içe geçmiş mekanların arasında yeşil duvarlar belirip kaybolurken ziyaretçiler kendilerini dışarıda ve içeride bulacaklar.’
Kengo Kuma’nın imzası haline gelen ahşap malzemenin ustalıkla kullanılarak mekanların karakterini oluşturması durumu bu yapıda da karşımıza çıkıyor. Çevresindeki yeşil alanlar ile uyumlu bir birliktelik ortaya koyan ahşabın cephedeki kullanımı sayesinde yapı doğanın bir parçasıymış bir algılanıyor. Sergi alanlarında ise yaratılmak istenen atmosfere uygun olarak koyu tonların hakim olduğu bir renk paleti ve malzeme olarak beton tercih ediliyor.
Sergi alanlarında oluşturulmak istenen masal deneyimi için Andersen’in masallarındaki temalara ve mekanlara gönderme yapan on iki uluslararası sanatçının etkileşimli, multimedya çalışmaları yer alıyor.
Ziyaretçilere müze deneyimleri boyunca tasarımın merkezini oluşturan iki farklı dünya arasında gidip gelme durumu hatırlatılıyor. Üst kat manzarasındaki kesikler de bu iki dünya arasına kısa bir bakış sağlıyor.
Proje Yılı: 2021
Lokasyon: Odense, Danimarka
Mimar: Kengo Kuma and Associates (KKAA)
Fotoğraflar: Rasmus Hjortshõj
Yorum Yazın!