MERCEK | Şevki Pekin | Kırsalda Yapı Tasarımları

Mimarlığı bir yaşam biçimi haline getirmiş olan ülkemizin önemli mimarlarından Şevki Pekin, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Türk mimarlık tarihine hem akademik anlamda hem de pratikte özgün ve oldukça önemli katkılarda bulunan Pekin, yaşamı boyunca 400’den fazla yapı tasarladı. Lise eğitimini tamamladığı Robert Koleji’nin ardından 1966 yılında Viyana Teknik Üniversitesi’nde başladığı mimarlık eğitimine Viyana Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Okulu’nda devam etti ve tasarımlarının temelini oluşturan düşünce biçimini Viyana’da olduğu dönemde geliştirdi. Hayati Tabanlıoğlu, Aydın Boysan gibi dönemin ünlü mimarları ile çalışma hayatında yolları kesişen Pekin, 1970’li yıllarda kendi ofisini kurdu. Pekin’in mimarlık çizgisindeki sıra dışı bakış açıları ve sürekli bir dönüşüm içerisinde olan tasarım çizgisi onu farklı kılan başlıca unsurlar arasında gelmektedir. 2020 yılında hayatını kaybedene dek çoğunluğu modern, rasyonalist ve postmodern çizgilerde olan başarılı işler üretmeye devam etti. 2018 yılı Mimar Sinan Büyük Ödülü sahibi Şevki Pekin’in yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği çalışmaları 2007 senesinde ‘Şevki Pekin Mimari Çalışmaları’ ismiyle kitaplaştırıldı.

16. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri Seçici Kurulu’nun Pekin hakkındaki açıklaması usta mimarın yaşamıyla bütünleştirdiği mesleki pratiğini özetler nitelikte: ‘Profesyoneller arasında amansız bir tanıtım savaşının öne çıktığı zamanımızda, sessiz sedasız işini yapan, 1970’lerden bugüne tasarlayan ve inşa eden, nicelikten ve boyuttan çok, mimarlığa olan bağlılığıyla kendini meslek çevresine kabul ettirmiş, saygın bir isimdir Şevki Pekin. Onun ürünlerinin ardında, gündelik eğilimlerin ve çarpıcı biçimlerin peşinde sürüklenmeyi değil, tasarıma verdiği emeği görürüz. Kendinden ve birikiminden yola çıkarak ‘arayış’ onun ürün toplamında öne çıkan kavramdır. Her işinin ardında, sabırla en doğrusu aranan, giderek olgunlaşan bir tasarım süreci vardır. Bu nedenle yapıları ve tasarımları, ancak mimarca bir okumayla ve zaman içinde kendini ele verir. Mimarlığın onu üreten özneyle telaşsız ve sessizce oluşan bir bağı olduğunu bize hatırlatan ve kişiliğiyle de bu alçak gönüllülüğü yansıtan, Sayın Şevki Pekin’e Mimar Sinan Büyük Ödülü verilmiştir.’

Çandarlı’da Çiftlik Yapısı | İzmir, 2010

Pekin birçok farklı şehirde hatta ülkede yapı üretmiş olmasının yanında kırsal alanlardaki tasarımları ile de oldukça öne çıkan bir isimdir. 2010 yılında hayata geçirdiği Çandarlı’da Çiftlik Yapısı projesi ile alışageldiğimiz kırsal yapı dilinin dışına çıkan Pekin, cesur bir kararla iki kütleden oluşan yapıda kırmızı tonlarında renkler tercih etmiştir ve renk ile ilgili bu kararını içgüdülerinin yönlendirmesine bağlamaktadır. Çandarlı-Dikili arasında konumlanan büyük bir zeytin çiftliğinin girişi olarak tasarlanan yapıda bekçi evi, traktör garajı, depo, mutfak ve wc yer almaktadır. Bir platform üzerine yerleştirilen geometrik formlardaki kütleler her cepheden bambaşka perspektifler sunar. Çevresinde bulunan yemyeşil ve uçsuz bucaksız doğayla ortaya koyduğu kontrast ve platform üzerine düşen keskin gölgeler, yapının etkileyiciğiliğini ve farkedilirliğini artıran unsurların başında gelmektedir.

Assos’ta Medran Konutu | Çanakkale, 2016

Şevki Pekin’in Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Assos’ta hayata geçirdiği konut projesi 2016 yılında tamamlanmıştır. Proje, organik formdaki üç farklı kütlenin kare çatı altında oluşturduğu etkileyici kompozisyon ile öne çıkmaktadır.

Bademli’de Yazlık Konut | İzmir, 2000

İzmir’in Dikili bölgesindeki 5.000 m²’lik bir arazide konumlanan ev, Şevki Pekin’in öğrencilik yıllarında edinmiş olduğu bazı fikirlerden ortaya çıkmıştır. Tasarımda üç ayrı konut yapısı ve farklı kütleleri birbirine bağlayan taş bir yol bulunur. Bu taş yol bir bakıma evin koridorunu oluşturmaktadır. 150-200 yaşındaki zeytin ağaçlarının bulunduğu arazide yerleşimi etkileyen başlıca unsur bu tarihi ağaçların konumu olmuştur.

Ağaçların içerisinde yer alan yapılar, deniz ve iskelenin de birer parçası olarak kurgulanmıştır. Yapılar, plan şemaları birbirine benzese de tercih edilen taş, ahşap ve çelik gibi farklı malzemelerle birbirinden ayrışır. Hafiflik ve geçicilik düşüncelerini odağına alan çelik yapı, 2019 yılında yıkılıp aynı ölçülere bağlı kalınarak tekrar inşa edilmiş ve yapıya bir mekan eklenmiştir.

Bodrum’da Ev | Muğla, 1983

Şevki Pekin’e 1996 yılında Yapı Ödülü’nü kazandıran proje, doğa ile yakaladığı uyum ve farklı formların bir araya getirilişindeki ustalık ile dikkat çekmektedir. Ödül hakkındaki açıklama projenin başarısını ve önemini özetler nitelikte: ‘Geometrik formun keskinliği içinde ikili kütleyi ilişkilendirmedeki yalınlığıyla ‘Doğaya uyum’un güç tariflenir bir örneğini verişi; Kıyıları saran ‘yazlık konak’ orduları karşısında sade ve tutumlu haliyle mimari bir tavır sergileyişi nedeniyle…

Ön terası kaplayan betonarme pergola, evin özgün karakterini oluştururken silindir ve dikdörtgen prizmadan oluşan iki farklı formu da birbirine bağlar. Silindir forma sahip kütlenin alt katı yaşam alanlarına, üst katı ise yatak odalarına ev sahipliği yapmaktadır. Silindir formun bir kısmı ile kesişir halde konumlanan dikdörtgen kütlede banyolar, mutfak, su deposu ve merdiven yer almaktadır.

 

Pekin’in özellikle kırsal bölgelerde hayata geçirdiği yapılarda öne çıkan ilk izlenim yapıların çevrelerinde hakim olan doğal çevre ile birlikte yalın ve çoğu zaman şiirsel bir varoluş sergilemeleridir. Şevki Pekin, kendi deyişi ile tasarımının temelinde o bölgeye neyin yakışacağına odaklanır ve süreçte hayalindeki imgeye ulaşmaya çalışır. Pekin, 2019 yılında yayımlanan mimarlık hakkındaki düşüncelerini kaleme aldığı ’Yirmibirinci Yüzyıl İçin Mimarlık Tarihi’ kitabında mimari tasarımda içgüdüye ve hissiyatlara verdiği önemden bahsetmektedir. Usta mimar Pekin, bu kitabında Leonarda da Vinci’den bir alıntıya yer vermiştir ve aslında bu alıntı mimarisinin kendine özgü dilini de bir nebze açıklar: ‘Tüm bilgilerimizin temeli hislerimizdir’.

Kaynak: archives.saltresearch.org, mimarlikdergisi.com