The Chinese University of Hong Kong’un ‘One Village’ programında çalışan mimarlar, 2014’te Çin’in Ludian bölgesinde gerçekleşen deprem sonucu Guangming Köyü’nde bulunan yerel sıkıştırılmış toprak yapılarının yıkımına karşılık sismik faaliyetlere karşı daha dayanıklılık sağlayabilecek yeni bir inşaat stratejisi geliştirdi. Yaşlı bir çift için tasarlanan ev prototipi, geleneksel inşaat teknolojisine yeni öneri getirerek sıkıştırılmış toprak evlerin köylülere, karşılayabilecekleri, sahiplenebilecekleri ve nesilden nesile aktarabilecekleri güvenli, ekonomik, konforlu ve sürdürülebilir bir yuva olmasını vadediyor. Proje, yeni teknolojideki modern bilgi birikiminin eski inşaat yöntemleri ile harmanlanması yönünden Dünya Mimarlık Festivali’nde 2017 Yılının ‘Dünya Yapısı’ ödülüne layık görülmüş.
Deprem sonrası bölgede yıkılan binalar için yeniden yapılanma aşamasında tuğla ve beton gibi malzemelerin köy sakinleri için çok maliyetli olduğu ortaya çıkınca tasarım ekibi, geleneksel malzeme ve inşaat yöntemlerinin yeniden kullanılmasının daha uygun olduğuna karar vermiş. Yenilikçi ev tasarımı, sıkıştırılmış toprak bina sistemini benimseyerek bölgede yaşayan insanlara daha güvenli ve konforlu bir konaklama imkanı sunuyor.
Proje, insanların karşı karşıya olduğu derin sorunların ele alınması ve geleneksel malzeme ve inşaat yöntemlerinin kullanımını kapsayan ‘yerel teknoloji, yerel malzemeler ve yerel işçilik’ ilkelerini yapı tasarım sürecine adapte etmiş.
Çevresel, ekonomik ve sosyal boyutta tasarım öneri ve çözümleri sunan prototip; çevresel kapsamında iyi termal ve günışığı performansı, düşük işletim enerji tüketimini garanti ediyor; ekonomik yönden, inşaat ve işletme maliyetleri bölge sakinlerinin karşılayabileceği seviyeye indiriyor; sosyal boyutta ise yerel sakinler tüm yeniden yapılanma sürecine tamamen dahil ediliyor.
Prototip ev, yaşlı çifte sınırlı bir arazide yarı açık alanları olan mimari planlaması ile rahat ve sanatsal bir yaşam ortamı sunuyor. Yaşam alanlarında kullanılan doğal malzemeler ve iç mekanda avlu, yapısal çevre ile entegrasyonu sağlıyor.
Yapının termal özelliklerini geliştirmek amacıyla çift camlı pencereler ve yalıtımlı çatı kullanılmış. Sismik performans için ise duvarda kullanılan kil, kum, çim gibi malzemeler strüktürel elemanları depreme daha dayanıklı hale getirilmiş. Duvara eklenen çelik kalıplar ve beton şeritler, yapısal bütünlüğün iyileştirilmesini ve dikey çatlamayı önlemeyi sağlamış. Beton şeritler, toprak cepheyle bütünleşecek şekilde duvarın içine gizlenmiş.
Proje aynı zamanda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne referans vererek sosyal sorumluluğu benimsiyor. Yapının tasarımı ve arkasındaki bütünsel strateji, yoksul kırsal alanların sürdürülebilir kalkınma stratejisini yaratıcı ve düşük bütçeli bir şekilde ortaya çıkarıyor.
Dört aylık kısa bir sürede tamamlanan prototip ev, aynı zamanda Güneybatı Çin’deki daha kırsal projelerin uygulama aşaması için yerel yeniden inşa politikaları ve sıkıştırılmış toprak yapı standartları yönünden rehberlik sağlıyor.
Kaynaklar: archdaily.com
Fotoğraflar: CUHKU – KUST
Yorum Yazın!