Canan Tolon’un 1997’de yayımlanan kitabı ile aynı ismi taşıyan ve mekâna özel üretilen büyük ölçekli enstelasyonu Limbo, 18 Mart-5 Mayıs 2022 tarihleri arasında Fişekhane’deki Cocoon’da ziyaretçilerle buluşuyor. Contemporary İstanbul Vakfı’nın ev sahipliğinde hayata geçirilen Limbo’nun küratörlüğünü Ayça Okay üstleniyor. Enstalasyon, yaşamın döngüsünü merkeze alarak ziyaretçileri yaşam ile ölüm arasındaki zıtlıkları ve bazı durumlarda bu iki zıt durum arasındaki yakınlığı deneyimleyebilecekleri etkileyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Limbo, Fişekhane’nin geçmişte mühimmat, fişek ve ordunun ihtiyacı olan metal aksamların üretim mekanı olmasından da ilham alarak yaşam-ölüm, inşa etme-yıkım gibi karşıt durumlara vurgu yapıyor. Sanatçı, oldukça ritmik bir düzende yerleştirilen salıncaklar ile belirsizliklerin, salgın hastalıkların ve ekonomik krizlerin arasında askıda kalmış ruh halimize ve hareketsizliğimize değiniyor.
Sergi boyunca metal suyun etkisiyle giderek paslanıyor, çimler büyümeye devam ediyor ve zaman içerisinde kuruyarak ölüyor. Doğal sürecin bir parçası haline getirilen ziyaretçi, var olmanın ve yok olmanın arasındaki ince çizgide düşünmeye teşvik ediliyor. Tolon’un eserlerinde görmeye alışık olduğumuz tekrar eden elemanlar ve doğal unsurların esere dahil edilmesi Limbo’da da karşımıza çıkıyor. Fişekhane’nin etkileyici atmosferiyle ziyaretçileri bir süreliğine dış dünyadan soyutlayan enstalasyon, birçok kavramı sorgulamamızı sağlıyor.
Tolon’un Limbo hakkındaki açıklaması ise şöyle: ‘Hayat bir döngü sistemleri üzerinde kuruludur, bunu bütün yaşayanlar bilir. Seneler, mevsimler, günlerin ritminde, tekrar eden bir şekil içinde kapılmış, doğar ve ölürüz. Bunları bilerek, bu bilgilerin beklentileriyle ve bu beklentilerin korkusuyla yaşıyoruz. Bütün bunları bilmemize rağmen tekrarlardan kaçmak içgüdüsüyle hareket ediyoruz. Her gün ayni şeyleri yapmak, aynı şeyleri duymak, görmek, hissetmek istemeyiz ve bu döngüye tutsak olmaktan kaçmak için mücadele ederiz. Bu gücümüz katı (rijit) sınırlanmış hayat çerçevemizi aşındırmayı, o kafesimizden çıkmayı, mahkumiyetimizi unutturarak yaşatmamızı sağlar. Oyun da unutmamıza yardım eden yegane faaliyettir… vurdumduymazlığa kadar oyalar bizi. Fişekhane, bütün “hane” ile biten sözcükler gibi—hapishane, hastane, imalathane vs., bu adı taşıyan mekanların çoğu gibi—tekrar eden faaliyetlerin yeri olduğu için, askıda kalmışlığımızı tanımlayan Limbo’yu bu mekandan kurarken, tekrarların hapsi olmuş yaşamımızı cazip gelen tehlikeli oyunlarla tabiatın nazik döngüsünü göz ardı etmememizi hatırlatmak ve sergilemek istedim.’
Sergi hakkında daha detaylı bilgi almak için: www.fisekhane.com/tr/sayfa/limbo-canan-tolon