CATPC (Kongolu Plantasyon İşçileri Sanat Kolektifi), eski plantasyon işçilerinden oluşan bir sanat kolektifi. 2012 yılında çevre aktivisti René Ngongo önderliğinde kurulan kolektif, Kongo topraklarında sömürgecilik döneminde yok edilen biyolojik çeşitliliği yeniden canlandırmayı ve bu süreçte sanatı bir araç olarak kullanmayı hedefliyor.
Eserlerinin temel malzemesi olarak, bölgede tükenmiş ve verimsiz hale gelen plantasyon topraklarından çıkarılan kili kullanıyorlar. Bu malzemeyle ürettikleri heykeller dünya genelinde sergilenip satılıyor. Elde edilen gelir ise, toprakları geri satın alarak “kutsal orman” adını verdikleri alanlar yaratmak ve bölgenin ekosistemini yeniden canlandırmak için kullanılıyor.
CATPC’nin çalışmaları Venedik Bienali’nin Hollanda Pavyonu’nun ardından şimdi Eindhoven’daki Van Abbemuseum’da sergileniyor. Bu sergide, Kongolu kolektifin heykel, çizim, tekstil işleri ve video yerleştirmeleri, müze koleksiyonundaki eserlerle birlikte sergilenecek. 21 Aralık 2024 – 2 Mart 2025 tarihleri arasında açık olacak Two Sides of the Same Coin (Aynı Madalyonun İki Yüzü) adlı sergi, sömürgeleştirme, toprak restorasyonu ve Kongolu sömürge dönemine ait arazilerden çıkan sanatın çağdaş sanat dünyasındaki yeri üzerine bir tartışma sunuyor. Sergi, tanınma ve zenginliğin daha adil bir şekilde paylaşılmasını amaçlıyor.
CATPC, çalışmalarını Unilever’in İngiliz-Hollanda şirketi tarafından kurulan ve sömürge döneminde yerel biyolojik çeşitliliği yok eden Lusanga’daki ilk plantasyon alanında yürütüyor. Batılı şirketlerin terk ettiği bu topraklar uzun süre boyunca kuru ve verimsiz bir halde bırakılmıştı. Ancak kolektif, bu alanları geri satın alarak yeniden ağaçlandırma ve biyolojik çeşitliliği canlandırma çalışmaları yürütüyor. “Kutsal Orman” adını verdikleri bu yeni alanlar, yerel gıda güvenliği sağlarken, kolektifin “post-plantasyon” adını verdiği bir sistemi de hayata geçiriyor. Bu sistem, geçmişin zararlarını telafi etmeyi hem toprağı hem de toplumu yeniden canlandırmayı hedefliyor.
Van Abbemuseum’daki sergi, CATPC’nin çalışmalarını müzenin koleksiyon sunumu olan Delinking and Relinking ile diyalog içinde sunuyor. Kolektifin heykel, tekstil, çizim ve video işleri, müzenin kendi sömürge geçmişine ve koleksiyonunun tarihine göndermeler yaparak sergiye yeni bir katman ekliyor.
Sergi kapsamında, CATPC üyeleri, Endonezya’daki plantasyon işçileriyle buluşarak onlardan izin ve “manevi bir onay” almayı amaçlıyor. Bu ziyaretlerin ardından, sergide Endonezya topluluklarıyla CATPC üyeleri arasındaki diyalogları içeren çalışmalar da yer alacak. Bu süreç, hem Van Abbemuseum’un kendi sömürge geçmişine ışık tutuyor hem de Hidden Connections adlı uzun vadeli araştırma sergisinin bir parçası olarak müzeye yeni bir perspektif kazandırıyor.
CATPC, geçtiğimiz yıl 60. Venedik Bienali’nde Hollanda’yı temsil etti. Küratörlüğünü Hicham Khalidi’nin yaptığı The International Celebration of Blasphemy and the Sacred adlı sergi, CATPC’nin eserlerini ve Renzo Martens’in sanat enstitüsü Human Activities ile iş birliğini içeriyor.
Sergide dikkat çeken eserlerden biri, Maximilien Balot adlı bir Belçikalı sömürge subayını tasvir eden ahşap bir heykel. Pende halkının 1931’de Maximilien Balot’a karşı gerçekleştirdiği direnişi simgeleyen bu heykel, topluluğun kolektif hafızasında önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde Virginia Güzel Sanatlar Müzesi koleksiyonunda bulunan heykelin, Venedik Bienali’ndeki sergileme sürecinin ardından doğrudan ABD’ye dönmesi planlanıyordu. Ancak CATPC, bu heykelin Pende halkıyla yeniden buluşturulmasının tarihsel ve sembolik önemine dikkat çekerek, heykelin Bienal’den sonra önce Van Abbemuseum’a getirilmesini sağlamıştır. Eindhoven’daki sergi, heykelin sömürgecilik karşıtı direniş hikâyesini daha geniş bir bağlamda görünür kılmayı ve benzer direniş anlatılarıyla buluşturmayı amaçlamaktadır.
Fotoğraflar Nick Bookelaar’a aittir ve Van Abbemuseum’un izniyle kullanılmıştır.
Yorum Yazın!