2025 Dünya Mimarlık Günü’nün Teması ‘Dayanıklılık için Tasarım’

1985 yılından bu yana Dünya Mimarlık Günü, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Habitat Günü ile paralel olarak kutlanıyor ve her yıl farklı bir tema çerçevesinde mimarlığın kentlerimizdeki ve yaşam alanlarımızdaki sorunların toplum gündemine getirilmesi ve farkındalık oluşturulmasını hedefliyor. 2025 yılının teması olan “Dayanıklılık için Tasarım” (Design for Strength), mimarların kalıcı ve dayanıklı çözümlerle kentsel dayanıklılığı, uyarlanabilirliği ve yeniden inşa edilebilirliği güçlendiren stratejiler benimsemelerini teşvik ediyor.

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından belirlenen tema, mimarlığın sadece yapılar tasarlamakla kalmayıp, toplumsal iyileşme, ekolojik denge ve kültürel süreklilik için de bir araç olduğu fikrine dikkat çekiyor. Özellikle kriz dönemlerinde mimarlığın barınak sağlamanın ötesine geçerek eşitlik, süreklilik ve dayanıklılığı desteklemesi gerektiği vurgulanıyor. “Tasarımda Güç”, “Dayanıklılık için Bir Platform” ve “Sürdürülebilir Yeniden İnşa” kavramlarını merkeze alan 2025 temasından ilhamla, bu ilkeler doğrultusunda öne çıkan projeleri derledik.

Fotoğraf: Christopher Frederick Jones

Our Resilient House – Contexture

Lokasyon: Ashgrove, Avustralya

Hollanda merkezli mimarlık ofisi Contexture tarafından tasarlanan ‘Our Resilient House’ projesi, Brisbane yakınlarında savaş sonrası bir evin iklim tehditlerine karşı güçlendirilerek yenilenmesini kapsıyor. Avustralya’nın Ashgrove kentinde yer alan ve Enoggera Deresi’nin yeşil vadisine bakan konut, sel ve orman yangını riskine karşı zeminden yükseltilerek yeniden tasarlanmış. Yapıya sürdürülebilir malzemeler ve teknolojiler entegre edilerek hem fiziksel dayanıklılık sağlanmış hem de evin doğal çevreyle görsel ve mekânsal diyaloğu korunmuş. Tasarım, yalnızca yapıyı iklim afetlerine dirençli hale getirmekle kalmayıp, komşuluk ilişkilerini ve dış mekân kullanımlarını da gözeterek sosyal ve çevresel anlamda güçlü bir yaşam alanı oluşturuyor.

Fotoğraf: Courtesy of Renzo Piano Building Workshop

Cenova San Giorgio Köprüsü – Renzo Piano Building Workshop (RPBW)

Lokasyon: Cenova, İtalya

İtalya’nın Cenova kentinde yer alan Morandi Köprüsü’nün 2018’deki çöküşünün ardından, Renzo Piano öncülüğünde tasarlanan Genova San Giorgio Köprüsü rekor sürede inşa edilerek Ağustos 2020’de trafiğe açıldı. Yaklaşık 1,1 km uzunluğundaki yeni viyadük, 40 metre yüksekliğinde 18 beton ayak üzerine oturuyor ve iki sıra halinde dizilmiş güneş panelleri sayesinde enerji ihtiyacının %95’ini kendi üretiyor. Bu proje, yıkım sonrası kritik bir altyapının hızlı ve güvenli biçimde yeniden ayağa kaldırılmasını sağlarken, entegre sürdürülebilir teknolojileriyle de dikkat çekiyor. Cenova Köprüsü, “Sürdürülebilir Yeniden İnşa” kavramına uygun biçimde, mühendislik inovasyonu ile kentsel dayanıklılığı bir araya getiren sembolik bir yapı haline geliyor.

Fotoğraf: CITY SYNTAX (F. M. FARUQUE ABDULLAH SHAWON, H. M. FOZLA RABBY APURBO)

Khudi Bari – Marina Tabassum Architects

Lokasyon: Bangladeş

Bangladeş’te sel ve iklim kaynaklı göç sorununa yanıt olarak geliştirilen Khudi Bari, Marina Tabassum Architects’in topluluklarla birlikte ürettiği düşük maliyetli ve modüler bir barınma çözümü. Bambu ve çelik bağlantı elemanlarından oluşan kafes sistemi, yalnızca üç kişi tarafından basit aletlerle kısa sürede kurulup sökülebilir nitelik gösteriyor. Hafif yapısı sayesinde sığ temeller üzerine oturarak rüzgâr ve su basıncına karşı dayanıklılık gösteriyor. İki katlı planlamada alt kat sosyal ve günlük yaşam alanı sunarken, üst kat uyuma bölümü ve sel durumunda sığınak işlevi görüyor. Khudi Bari, geleneksel konut tipolojilerini çağdaş bir yorumla günümüze taşırken, topluluklara katılımcı ve esnek bir inşa pratiği kazandırıyor. Bugün bu üniteler yalnızca afet bölgelerinde değil, Rohingya mülteci kamplarında kadınlar için topluluk merkezleri olarak da kullanılıyor.

Fotoğraf: Isabel Nabuurs

Amsterdam’ın Yüzen Mahallesi “Schoonschip” – Space&Matter

Lokasyon: Amsterdam, Hollanda

Space&Matter tarafından hayata geçirilen Amsterdam’daki Schoonschip mahallesinin yüzen evleri, kent dayanıklılığına yeni bir bakış kazandırıyor. Proje, bir iskele ile birbirine bağlanan 30 su arazisi üzerinde 46 konuttan oluşuyor ve güneş panelleriyle donatılmış akıllı enerji şebekesi, entegre su ve atık yönetim sistemleri gibi sürdürülebilir altyapılar ile iklim değişikliğine uyum sağlamayı amaçlıyor. Bu tasarım modeli, su seviyesinin altında olan kente hem sosyal hem teknik açıdan sürdürülebilir ve dayanıklı bir yaşam modeli sunarak deniz seviyesinin yükselişi tehdidine karşı adaptasyon stratejisi geliştiriyor.

Fotoğraf: Cemal Emden

Şehit Binbaşı Bedir Karabıyık Çok Programlı Anadolu Lisesi – Uygur Mimarlık

Lokasyon: İstanbul, Türkiye

Uygur Mimarlık imzalı Şehit Binbaşı Bedir Karabıyık Lisesi, 1999 depreminin ardından başlatılan İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında yeniden inşa edilen eğitim yapılarından biri. “45 Kamu Yapısı” programı çerçevesinde hayata geçirilen proje, eski okul binasının yıkılarak yüksek deprem güvenliği standartlarına uygun bir lise olarak yeniden tasarlanmasını kapsıyor. Geniş bir arazi üzerinde, yollarla çevrili, iki köşesi arasında 16 metrelik kot farkı bulunan, yüksek gerilim hattı geçen bir alanda yer alan proje, deprem güvenliği odaklı yapısal çözümleriyle öne çıkarken, 41 derslik, atölyeler, spor salonu ve 350 kişilik konferans salonuyla eğitim-öğretim hizmeti için kapsamlı bir program sunuyor.

Kaynaklar: https://www.uia-architectes.org