Smiles Premium Dental Clinic

“Bir diş kliniği sadece bir sağlık tesisi değil de kültürel bir mekân gibi hissettirse nasıl olurdu?” sorusuyla şekillenen Smiles, sağlık tasarımının alışılagelmiş kalıplarına meydan okuyor.

Klinik hassasiyetin ötesine geçerek kullanıcı deneyimi, duygusal derinlik ve sanatla bütünleşen bir yaklaşımı odağına alan tasarım; wellness, bakım ve hospitality ile iç içe geçerek diş kliniğini yeniden tanımlıyor. Tedaviyi insana odaklı bir deneyime dönüştürüyor. Tasarımın amacı, sağlık tesisinin pratik gerekliliklerini karşılarken çağdaş bir sanat galerisi duyarlılığıyla kurgulanan; tasarım ve sanatın ayrılmaz olduğu, daha insana odaklı bir deneyim sunan bir mekân yaratmak.

Smiles, kavramsal olarak bir diş kliniğinden ziyade bir restoran, otel ya da kulüp gibi ağırlama kültürünü benimseyen bir mekan olarak konumlanıyor. Hastalar birer misafir gibi karşılanıyor; açık, dingin ve ilham verici mekânlarda korkutucu değil, davetkâr bir deneyim yaşıyor. Serbest plan prensibiyle tasarlanan mekânda taş kaplı hacimler bağımsız birimler olarak işlev görüyor. Kimi zaman mahremiyet sağlıyor, kimi zaman sergi duvarlarına dönüşüyor. Bu akışkan kurgu, geçirgenlik ile izolasyon arasında dengeli bir ilişki kurarak kapsayıcı ve konforlu bir ortam yaratıyor.

Zemin ve duvarlarda yeniden kurgulanan gri doğal taş, toprağın içinden yükselen monolitik formlara evrilirken; sahnenin arka planı gibi duran siyah meşe, duvarlarda belirerek mekâna dingin ve sofistike bir ritim katıyor. Taş bloklar kusursuz ve yekpare bitişleriyle süreklilik ve birlik duygusu yaratırken, farklı hiyerarşi ve oranlarda konumlandırılarak toplantı odaları, danışma alanları ve doktor ofislerine dönüşen aralıklar oluşturuyor. Karşılama alanında doğal kırmızı taş ve camın buluşmasıyla sağlamlık ile kırılganlık, kalıcılık ile hafiflik arasında bir diyalog kuruluyor. Taş, durağan değil; eğilmiş, yerinden oynamış ve adeta topraktan yükseliyormuş gibi kurgulanarak heykelsi ve akışkan bir unsur hâline geliyor. Bu karşıtlık, malzemenin sınırlarını sorgularken markanın cesur ve alışılmadık karakterini yansıtıyor.

Sanat ise başından beri mimarinin ayrılmaz bir parçası. Seçkin Pirim, Mehmet & Kazım, Tom Fellows ve Ömer Faruk Yaman gibi sanatçıların eserlerinden oluşan kalıcı koleksiyon ve dönemsel sergilerle Smiles, sürekli dönüşen kültürel bir mekâna dönüşüyor. Böylece ziyaretçilere tedavinin ötesine geçen keşif anları sunuyor ve karakterini duygusal bir derinlikle zenginleştiriyor.

Smiles, sağlık ve hospitality arasındaki geleneksel sınırları ortadan kaldırarak; taş ve mermerle kalıcılığa, sanat programıyla ise sürekli evrime dayanan geleceğin sağlık mekânı modelini ortaya koyuyor. Topluluğuna, tasarım mükemmeliyetinin gündelik insan deneyiminden ayrılmaz olduğu bir mekân armağan ediyor.