Nevzat Sayın’ın “Labirent İmgeleri” Sergisi Galata Rum Okulu’nda!

Nevzat Sayın’ın “Labirent İmgeleri” sergisi, 3 Aralık 2024 – 19 Ocak 2025 tarihleri arasında Galata Rum Okulu’nun tarihi atmosferinde sanatseverlerle buluşuyor. TEPTA Aydınlatma’nın düzenlediği, markanın yıl sonu sergisi, Siyah Beyaz Galeri katkısıyla hayata geçiriliyor. Mimari başarıları ile olduğu kadar sanatçı yönü ile de öne çıkan Nevzat Sayın, sergide soyut imgeleri ve mekân tahayyüllerini, baskı tekniğinin sınırlarını keşfeden bir anlayışla sunuyor. Sayın’ın yıllar içinde defterlerinde biriken bu imgeler, büyütülüp küçültülerek, parçalanıp yeniden bir araya getirilerek, izleyicilere hem teknik hem de düşünsel bir keşif süreci sunuyor. Sergi, yalnızca görsel değil, zihinsel bir deneyim yaşamak isteyen sanatseverler için kaçırılmayacak bir davet niteliği taşıyor.

Sergi, kısa bir süre önce restore edilerek kullanıma yeniden açılan tarihi Galata Rum Okulu’nun asma katında bulunan galerinin de ilk kez gezilmesine olanak sağlıyor.

“Labirent İmgeleri”, soyut lekeler ve mekân tahayyülleri gibi görünen imgelerden oluşuyor. Bir araya gelişlerinde baskının olanaklarını kullanan bu imgeler, Sayın’ın defterinde biriken bir süreci düşünce biçimleri olarak izleyici ile buluşturuyor. Bir teknik olarak baskıyı imgenin büyütülüp küçültülmesi üzerinden okumaya açık bir şekilde kullanan Sayın, atölye sürecinin tanıklıklarını bu sergiyle birlikte genişletip çoğaltıyor.

Sergi kapsamında kullanılan baskı tekniğinin sınırlarındaki imgeler, “kesilip koparılıp parçalara ayrıldıklarında, renklerinden kurtarıldıklarında, dönüşerek tekrar ettiklerinde ne olur” sorusundaki merakın tezahürü oluyor. Tekniğin olanaklarından yararlanarak başlayan bir üretim sürecinin tümünü bir arada gösteren ve karşılaştırmalı olarak değerlendirme isteğinin sonucunda ortaya çıkan sergi, kendini ve farklı soruları hatırlamaya açık bir davet sunuyor.

​ Nevzat Sayın sergiyi şu sözlerle açıklıyor:

“…kimin yaptığı kadar kimin neresinden, nasıl baktığına bağlı olarak kimi zaman soyut lekeler, kimi zaman mekân tahayyülleri, kimi zaman içinde bulunduğumuz durumun çağrışımları gibi görünen labirent imgeleri baskının olanaklarıyla çoğaltıldıklarında, büyüyüp küçüldüklerinde, kesilip koparılıp parçalarına ayrıldıklarında, renklerinden kurtarıldıklarında, tekrar ettiklerinde ne olur merakıyla başlayan irili ufaklı denemeleri bir arada görüp, karşılaştırmalı olarak değerlendirme isteğiyle ortaya çıkan sergi zihinsel katılımlara açık olmasının yanı sıra baskının olanaklarını da gözden geçirmeyi deniyor…’’