Il filo di Arianna – Trame di vita al femminile sergisi, Banco BPM’nin Milano’daki merkezinde, 2 Mart – 30 Haziran 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Banco BPM sanat koleksiyonundan seçilmiş eserlerle oluşturulan sergi, kadın kimliğinin çok yönlü doğasını keşfetmeye davet ediyor. Sergi, kadınların sanattaki varlığını yalnızca bir ilham kaynağı olarak değil, yaratıcı üretimin merkezinde bir özne olarak ele alıyor ve sanat ile toplum arasındaki derin ilişkiye ışık tutuyor. Kadınların sanatla kurduğu bağ, “yaratıcılık, hikâyeler, emek, annelik, portre ve beden” başlıkları altında incelenerek, onların hayatlarına dair güçlü bir anlatı sunuyor.
Sergiye ev sahipliği yapan Banco BPM, İtalya’nın önde gelen finans kuruluşlarından biri olmanın yanı sıra, sanata ve kültürel mirasa verdiği önemle de dikkat çekiyor. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar uzanan geniş bir sanat koleksiyonuna sahip olan banka, koleksiyonundaki eserleri müzelere ödünç vererek ve kendi tarihi binalarında sergiler düzenleyerek kültürel mirası toplumla paylaşmayı amaçlıyor. Il filo di Arianna sergisi de Banco BPM’nin sanatı destekleme misyonunun önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Kadının sanattaki yaratıcı gücünü yansıtan eserlerden biri, La Creatività başlığı altında sergilenen Niki Berlinguer’in “Astratto” (1976) adlı çalışmasıdır. Berlinguer, dokuma tekniğini soyut sanata dönüştürerek hayal gücüyle zenginleştirilmiş eserleriyle tanınıyor. Sanatçının eserlerinde, ışığı yansıtma ve filtreleme yeteneği öne çıkıyor. Eserlerinin en dikkat çekici özelliği ise, yaşam sevgisini yansıtan renk kombinasyonlarını ustalıkla bir araya getirmesi.
Serginin Le Storie bölümünde, kadınların tarih boyunca yaşadığı deneyimleri anlatan eserler öne çıkıyor. Bu temayı en iyi yansıtan çalışmalardan biri Osvaldo Bignami’nin “Lucrezia Romana” (1920) adlı eseridir. Lucretia’nın trajik intiharını anlatan eser, ışık ve gölge kontrastıyla dramatik bir etki yaratıyor. Kahramanın saflığını vurgulamak isteyen Bignami, noktasal resim tekniğiyle figüre odaklanarak izleyiciyi eserin dramatik atmosferine dahil ediyor.
Kadın emeği ve üretkenliğini konu alan Il Lavoro başlığı altında, farklı kadın figürleri ve onların toplumsal rollerine dair eserler yer alıyor. Egisto Lancerotto’nun “Fioraia” adlı eseri, kadın iş gücüne dikkat çeken bir çalışma olarak sergide yer alıyor. Sanatçının tür resmindeki ustalığını gösteren bu eser, kadın figürlerini ön plana çıkararak dikkat çekici bir görsellik sunuyor.
Kadının üretkenliğini konu alan bir diğer eser ise Giorgina di Vecchio Bortolucci’nin “Donna che cuce” (1952) adlı tablosudur. İç mekânın samimi atmosferini yansıtan eser, dikiş diken bir kadını sade fakat etkileyici bir renk paletiyle tasvir ediyor.
Bedenin ve formun sanattaki temsili ise Il Corpo başlığı altında ele alınıyor. Bu temada, kadın bedeninin gücü, estetiği ve ifadesi ön plana çıkıyor. Angelo Biancini’nin “Ballerina” adlı seramik heykeli, hareket ve zarafeti bir araya getiren çarpıcı bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Klasik ve modern formların senteziyle oluşturulan bu eser, ışık yansımalarını öne çıkaran özel bir sır tekniğiyle şekillendirilmiş ve kadın figürünün estetik bütünlüğünü güçlendiren bir form kazandırılmış.
Banco BPM’nin tarihi binası, yalnızca içerideki sanat eserleriyle değil, aynı zamanda dış mekânda sergilenen kamusal sanatla da bütünleşiyor. Binanın ön cephesinde yer alan Arnaldo Pomodoro’nun “Grande Disco” adlı heykeli, mimariyi tamamlayan önemli bir eser olarak öne çıkıyor. 1965’te küçük ölçekli modeli sergilendikten sonra 1972’de bronz olarak dökülen devasa disk, pürüzsüz, cilalanmış yüzeyi ile içten gelen çatlakların oluşturduğu dramatik gerilim arasında bir diyalog kuruyor. Güneşin hareketini çağrıştıran form, aynı zamanda Leonardo da Vinci’nin Vitruvius Adamı çizimine referans veren bir geometriyle de yorumlanabilir. Şehrin hareketli yapısına entegre olan heykel, sanatın kamusal alanla nasıl etkileşime girdiğini gözler önüne seriyor.
Fotoğraflar: Betül Özlem Yılmaz
Yorum Yazın!