Art Basel 2025

16 Haziran – 22 Haziran 2025 tarihleri arasında düzenlenen Basel Sanat Haftası’nın en büyük ve prestijli etkinliği olan Art Basel 2025, bu yıl 55. edisyonuyla sanat dünyasının odağında yer alıyor. 19-22 Haziran tarihleri arasında Messe Basel’de gerçekleşen fuar, 42 ülke ile bölgeden 290’dan fazla galeriyi, 4.000’i aşkın sanatçının eserleriyle bir araya getirerek çağdaş sanata küresel bir panorama sunuyor. Fuar salonlarının ötesine taşan programıyla Art Basel, şehrin kültürel dokusuna yayılarak özel etkinlikler, performanslar ve enstalasyonlarla kapsamlı bir seçki sunuyor.

Messeplatz

Art Basel 2025, şehrin kalbine yayılan kamusal müdahalelerle izleyiciyle buluşuyor. Katharina Grosse, resme olan radikal yaklaşımını Basel’in merkezindeki Messeplatz meydanına taşıyor. Sprey tabancasıyla bu kamusal alanı ve çevresindeki yapıları canlı pigment katmanlarıyla ıslatarak, mekâna özgü, anıtsal bir müdahale olan CHOIR adlı enstalasyonunu hayata geçiriyor. Küratörlüğünü Natalia Grabowska’nın üstlendiği çalışma, sanatı kentsel yaşamın bir parçası olarak yeniden konumlandırıyor.

Fotoğraf: Jens Ziehe

Art Basel 2025, çağdaş sanatı farklı ölçeklerde, mecralarda ve anlatılarla sunan beş ana bölümüyle dikkat çekiyor: Galleries, Unlimited, Premiere, Parcours ve Kabinett.

Galleries

Fuarın merkezini oluşturan Galleries bölümü, dünyanın dört bir yanından seçkin galerilerin çağdaş sanat üretimlerini sunuyor. Bu bölümde hem tanınmış sanatçıların işleri hem de yükselen isimlerin üretimleri izleyiciyle buluşuyor.

Unlimited

Unlimited, Kunst Halle Sankt Gallen’in direktörü Giovanni Carmine küratörlüğünde hazırlanan, dev ölçekli enstalasyonlara, heykellere, video projeksiyonlarına ve canlı performanslara ev sahipliği yapan deneysel bir sergi alanı. Klasik galeri standı formatını aşan bu bölümde, 67 sanatçının büyük ölçekli çalışmaları 16.000 metrekarelik özel bir alanda sergileniyor.

Fotoğraf: Ocula

Sagarika Sundaram, Art Basel Unlimited bölümünde “Released Form” adlı büyük enstalasyonunu sunuyor. Bu çalışma, form ile boşluk arasındaki sınırları zorluyor ve sanatçının tekstil üretimini, yüzey ve yapı ilişkisini sorgulayan heykelsi yapılara dönüştürme konusundaki eşsiz yaklaşımını ortaya koyuyor.

Latifa Echakhch, Tears Fall

Latifa Echakhch’ın ilk kez sergilenen eseri “Tears Fall”, farklı yüksekliklerde asılı boncuklarla dizilmiş, uçları cam kürelerle sonlanan naylon ipliklerden oluşan zarif ve ışıltılı bir perde yaratıyor. Sanatçı eseriyle, suyun hem yükselirken hem de düşerken donmuş bir yüzeye çarptığı o duraklatıcı anı gözler önüne seriyor. Echakhch, suyu keder ve umut arasındaki salınıma dair bir metafor olarak kullanıyor. Bu  yorumuyla, güzellik çöküş anında bile varlığını sürdürebiliyor.

Fotoğraf: forbes.com

Premiere

2025 edisyonunda ilk kez tanıtılan Premiere bölümü, son beş yıl içinde üretilmiş yenilikçi işlere odaklanıyor. Her galeri, en fazla üç sanatçının yer aldığı seçkiler sunarak güncel anlatılar, teknolojik araştırmalar ve acil ekolojik temalar gibi başlıklara ışık tutuyor. Bu alan, yükselen seslere dikkat çekerken çağdaş sanatın bugünkü ruh hâlini de yansıtıyor.

Junko Oki, Tulip

Junko Oki’nin Kosaku Kanechika galerisi aracılığıyla sergilenen işlemeli asamblajları, geçmiş ile bugünü zarif bir şekilde bir araya getiriyor. Sanatçı, vintage kumaşlar üzerinde çalışırken kintsugi ve yobitsugi gibi geleneksel Japon onarım tekniklerinden ilham alıyor; kusuru, şansı ve doğaçlamayı üretimin merkezine yerleştiriyor. Oki’nin kullandığı malzemeler son derece kişisel: bir bebek elbisesi, bir darülaceze yorganı ve büyükannesi tarafından II. Dünya Savaşı sırasında özenle dikilmiş bir denizci üniforması… Her bir parça, aile hafızasının, kederin, dayanıklılığın ve kültürel mirasın dokusunu taşıyor.

Parcours

Basel şehir merkezini bir açık hava sergisine dönüştüren Parcours, bu yıl “Second Nature” teması etrafında şekilleniyor. Küratörlüğünü New York’taki Swiss Institute direktörü Stefanie Hessler’in üstlendiği bölüm, doğa ile yapay arasındaki giderek bulanıklaşan sınırları sorgulayan eserleri kamusal alanlara yerleştiriyor. Clarastrasse’den Ren Nehri’ne kadar uzanan bu sergi rotası, yalnızca sanat izleyicilerini değil, turistlerden kent sakinlerine kadar herkesin gündelik yaşamında sanata temas etmesini sağlıyor.

Selma Selman, Vale

Bosna-Hersek asıllı sanatçı Selma Selman’ın “Vale” adlı eseri, Art Basel Parcours kapsamında St. Clara Church içerisinde sergilenen ve dik konumlandırılmış araba kaportalarından oluşan heykelsi mezar yerleştirmesiyle dikkat çekiyor.

Fotoğraf: Bradwolff & Partners Gallery

Kabinett

Küratöryel olarak yapılandırılmış mini sergilere odaklanan Kabinett bölümü, galerilerin standları içinde özel bir alan ayrılarak sergilediği odaklı projeleri kapsıyor. Bu alanda belirli bir sanatçı, tema ya da medya etrafında yoğunlaşan 24 küratöryel seçki yer alıyor.

Jenkins Johnson Gallery

Jenkins Johnson Gallery, Kabinett bölümünde Amerikalı sanatçı Mary Lovelace O’Neal’in “Adventures and Misadventures” serisinden bir seçki sunuyor. Fuarda sergilenen bu güçlü resimler, sanatçının figüratif ve soyut yaklaşımlarını ustalıkla bir araya getirdiği dönemsel bir dönüşümün izlerini taşıyor.

Fotoğraf: Jenkins Johnson Gallery

Kaynak: artbasel.com, forbes.com