Mimarlık alanındaki en prestijli ödüllerden biri olan Pritzker Mimarlık Ödülü 2024 yılı edisyonunun sahibi Riken Yamamoto oldu. Mimar ve toplum savunucusu Riken Yamamoto, 1979’dan beri verilmeye devam eden ödülün 53. kazananı ve aynı zamanda Japonya’dan bu ödülü alan dokuzuncu mimar.
Riken Yamamoto, toplumsal talebin ne olduğu konusunda farkındalık yarattığı, her bir mimari tepkiyi kalibre etmek için mimarlık disiplinini sorguladığı ve her şeyden önce, demokraside olduğu gibi mimaride de mekânların halkın kararlılığıyla yaratılması gerektiğini hatırlattığı için 2024 Pritzker Ödülü’nün sahibi seçildi.
Japon mimar Riken Yamamoto 1945 yılında Pekin’de doğdu ve İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden kısa bir süre sonra Yokohama, Japonya’ya taşındı. 1968’de Nihon Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Koleji Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu ve 1971’de Tokyo Sanat Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Mimarlık Yüksek Lisans derecesi aldı. Riken Yamamoto & Field Shop adlı pratiğini 1973 yılında kurdu. Kariyerinin ilk yıllarında mimar, akıl hocası Hiroshi Hara ile toplumları, kültürleri ve medeniyetleri anlamak için ülkeler ve kıtalar arasında yolculuklar yaptı. Seyahatleri sırasında kamusal ve özel alanlar arasındaki “eşik” fikrinin evrensel olduğu sonucuna vardı ve bu doğrultuda kamusal ve özel mekanlar arasında ilişkiler kurarak topluma ilham veren projeler hayata geçirdi.
Pratikte hayata geçirdiği projelerin yanı sıra Uluslararası Mimarlık Akademisi (2013) tarafından Akademisyen olarak atandı. Kariyeri boyunca Yokosuka Sanat Müzesi için Japonya Mimarlar Enstitüsü Ödülü (2010), Kamu Binaları Ödülü (2004 ve 2006), İyi Tasarım Altın Ödülü (2004 ve 2005), Japonya Mimarlık Enstitüsü Ödülü (1988 ve 2002), Japonya Sanat Akademisi Ödülü (2001) ve Mainichi Sanat Ödülleri (1998) dahil olmak üzere çok sayıda ödül aldı.
Topluluğu “bir mekânı paylaşma duygusu” olarak tanımlayan mimar, sınırları mekânların kendisi olarak yeniden tasarlıyor ve kamusal alan ile özel alan arasındaki geçiş bölgesine hayat veriyor. Yamamoto, topluluk ve mekân ilişkisi hakkında görüşlerini şöyle açıklıyor: “Benim için mekânı tanımak, bütün bir topluluğu tanımaktır. Mevcut mimari yaklaşım mahremiyeti vurgulayarak toplumsal ilişkilerin gerekliliğini yadsıyor. Bununla birlikte, mimari mekânda bir topluluk olarak birlikte yaşarken her bireyin özgürlüğü kutsanabilir, kültürler ve yaşam evreleri arasında uyumu teşvik edebiliriz.”
Topluluğu “bir mekânı paylaşma duygusu” olarak tanımlayan mimar, sınırları mekânların kendisi olarak yeniden tasarlıyor ve kamusal alan ile özel alan arasındaki geçiş bölgesine hayat veriyor. Yamamoto, topluluk ve mekân ilişkisi hakkında görüşlerini şöyle açıklıyor: “Benim için mekânı tanımak, bütün bir topluluğu tanımaktır. Mevcut mimari yaklaşım mahremiyeti vurgulayarak toplumsal ilişkilerin gerekliliğini yadsıyor. Bununla birlikte, mimari mekânda bir topluluk olarak birlikte yaşarken her bireyin özgürlüğü kutsanabilir, kültürler ve yaşam evreleri arasında uyumu teşvik edebiliriz.”
Yamamoto’nun elli yıla yayılan toplu ve özel konutlar, ilkokullar, üniversite binaları, kurumlar, sivil alanlar ve şehir planlaması alanında projeleri Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Kore ve İsviçre’de yer alıyor. Yamamoto mimari stilini, tarihsel olarak kent merkezleriyle iç içe geçmiş olan geleneksel Japon machiya ve Yunan oikos konutlarından ilham alarak geliştirmiş. Biçim, malzeme ve felsefedeki şeffaflık, Yamamoto’nun mimari vizyonunun temelini oluşturuyor.
Riken Yamamoto’nun inşa edilen önemli projeleri arasında Yokosuka Museum of Art (Yokosuka, Japonya, 2007), Hotakubo Housing (Kumamoto, Japonya, 1991), Tianjin Kütüphanesi (Tianjin, Çin Halk Cumhuriyeti, 2012), Zürih Havalimanı’ndaki THE CIRCLE (Zürih, İsviçre, 2020) ve Pangyo Housing (Seongnam, Güney Kore, 2010) bulunuyor.
Mimarlık sanatı aracılığıyla insanlığa ve yapılı çevreye önemli katkılar sağlayan yeteneklerin takdir edilmesi amacı güden Pritzker Ödülünün 46. Ödül töreni, Riken Yamamoto onuruna bu bahar Chicago’da gerçekleşecek.
Kaynak: https://www.pritzkerprize.com/
Yorum Yazın!